İçinde bulunduğumuz Mayıs ayı, “Dünya Çölyak Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Çölyak farkındalığını artırmak ve konuya dikkat çekmek amacıyla bir takım çalışmalar yapılıyor. Çölyak hastalığının tek tedavisi glütensiz beslenme. Bulunması güç ve pahalı olan glütensiz ürünler Çölyak hastalarının doğru beslenmesini zorlaştırıyor.
Çölyak hastalığı, buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten proteininin ince bağırsakta oluşturduğu bir alerjiden kaynaklanıyor. Hastalığın tedavisi henüz bulunamasa da ömür boyu glütensiz beslenilmesi gerekiyor. Ülkemizde bu hastalığın görülme sıklığı yüzde 1 ila binde 3 arasında değişiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de tanısı konmuş 75 bine yakın Çölyaklı olduğu belirtilse de bu rakamın yaklaşık 750 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Gizli seyreden ve teşhisi zor olan hastalığın, kamuoyunda daha çok bilinmesi adına birçok çalışma yapılıyor.
Şarküteri et ürünleriyle yıllardır değişmeyen lezzetler sunan Polonez, glüten hassasiyeti olan kişilerin de rahatlıkla tüketebileceği glütensiz çemensiz pastırma, füme et, jambon, kavurma, salam (hindi salam ve macar salam), sucuk ve sosis gibi tüm ürünlerini 20 mg/kg olan glütensiz üretim sınırına çekerek, bu kişilerin beslenme diyetlerine destek oluyor.
ÇÖLYAK HASTALILARINA DESTEK OLMALIYIZ
Glütensiz ürünleriyle Çölyak hastalığına farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy şunları söyledi: “İlk olarak 2017 yılında glüten hassasiyeti olan insanların sesine kulak vererek Polonez ürünlerinde ‘glütensiz’ dönemini başlattık. 
Çemenindeki glüten nedeniyle geleneksel lezzetlerimizden pastırmayı tüketemeyen Çölyak hastalarının taleplerini değerlendirerek, uzun çalışmalar sonunda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik ve glütensiz pastırmanın üretimine başladık. Şu anda raflardaki tüm Polonez ürünleri (çemenli pastırma hariç) glütensiz ibaresi ile yeni ambalajlarında satılıyor. Böylece glüten diyeti yapan insanların farkında olduğumuzu, sorun çözücü bir misyon ve vizyon birliğiyle hareket ettiğimizi göstermek istedik.
Bu kişilerin diyetleri oldukça zorlayıcı. Glütensiz gıda tüketimi çok kısıtlı olduğu kadar, bu ürünlerin bulunması güç ve diğer gıdalara göre oldukça pahalı. Tüm gıda üreticilerinin Çölyak hastalarının bu beslenme zorluklarına karşı duyarlı olmasını ve seslerine kulak verip onlar için ulaşılması kolay ve uygun fiyatlı yeni lezzetler geliştirmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Ömür boyu glüten diyeti yapmak ve birçok gıdadan uzak kalmak durumunda olan özellikle çocuk ve genç yaştaki hastaların sofralarına yeni tatlar sunmalı, bu zor hastalığı onlar için mümkün olduğunca kolaylaştırmalıyız. Polonez olarak deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Birlik olursak farkındalık ışığının gücünün kuvvetleneceğine inanıyoruz.”