Bugünkü bilgiler ışığında gıdaların Covid-19 için doğrudan bulaş kaynağı olmadığını biliyoruz. Bununla beraber gıda yüzeyleri veya ambalajlarının virüsü taşıyabileceği belirtiliyor. Bu nedenle de gıda ve ambalajlarından korunmak ve endişe etmek yerine gerekli hijyen kurallarına uymalıyız. Pandemiden korunmak için gıda sektörü de önlem almak zorunda. Gıdaların besin zinciri boyunca hareketini sürdürmek için gıda üzerindeki tüm paydaşların zincire katkıda bulunması gerekmektedir. Burada ki amaç tüketici endişelerini ortadan kaldırmak, gıda güvenliği ve halk sağlığını korumaktır.

Son yüzyılda yaşanan en büyük felaketlerden biri olan COVID-19 pandemisi, sadece bir sağlık sorunu olmaktan çıkıp, bugün ekonomi, tarım, turizm ve güvenlik bağlamında devasa bir dünya sorunu haline geldi. Pandeminin ilk andan itibaren tehdit ettiği alanların başında ise gıda güvenliği geliyor. İşte bu yüzden çiftlikten sofraya gıda güvenliği zincirinin kırılmamasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha acı tecrübelerle öğrenmiş olduk. Bu zincirin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için üreticiler kadar tüketicilere de büyük sorumluluk düşüyor.

-----KAPAK DOSYASI İÇERİĞİ-----

• Makarna sektörü 2020 yılından yüzünün akı ile çıktı
  Birçok sektör pandemi nedeniyle 2020 yılını büyük kayıplarla kapatırken, makarna sektörü bu süreçte başarılı bir sınav verdi. Pandemiye rağmen insanımızın ihtiyacını zamanında ve eksiksiz olarak karşılayan sektörümüz, aynı zamanda ihracatını da artırarak, ülkemizin yüz akı olmuştur.
  [button color="red" size="small" link="https://www.magazinebbm.com/makarna-sektoru-2020-yilindan-yuzunun-aki-ile-cikti/.html" icon="" target="true"]Devamı İçin >>> [/button]
• Covid-19, genetiği bozulmamış atalık buğday ununa ilgiyi artırdı
  “Pandemi döneminde insanlar daha sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve katkısız ürünlere daha çok rağbet gösteriyorlar. Bu yüzden antik tohumlar ve atalık buğdaylardan ürettiğimiz ürünlere her geçen gün ilginin artığını görüyoruz. Özellikle evlerinde ekşi mayalı ekmek yapan tüketicilerimiz ürünlerimizi tercih etmektedir. Hemen hemen her kesimden ürünlerimize ilgi var diyebilirim.”
  [button color="red" size="small" link="https://www.magazinebbm.com/covid-19-genetigi-bozulmamis-atalik-bugday-ununa-ilgiyi-artirdi/.html" icon="" target="true"]Devamı İçin >>>[/button]
  
  
• Covid-19 tehlikesine rağmen un sektörünün başarısı
  Pandemi nedeniyle dünya mal ticaretinin yüzde 7 daraldığı 2020 yılında un ve unlu mamuller sektörü büyük bir sınav verdi. Özellikle pandeminin ilk başlarında bütün dünyada temel gıda maddelerimizin başında gelen un, makarna ve bakliyat ürünlerine yönelik artan talep ve panik havasıyla market rafları boşalmıştı. Ama yurt içinde ve yurt dışında sektörün güçlü dinamikleri sayesinde raflar kısa sürede dolarken pandemi sebebiyle kimse ürünsüz bırakılmadı.
  [button color="red" size="small" link="https://www.magazinebbm.com/flour-industry-succeeds-despite-covid-19-danger/.html" icon="" target="true"]Devamı İçin >>>[/button]
  
• 1,2 trilyon dolarlık atıştırmalık sektörü COVID-19 döneminde hızla büyüdü
  Mondelēz International, atıştırmalık tüketiminin kaydettiği büyümeyi açıklayan bir atıştırmalık raporu yayınladı. Rapora göre, COVID-19 salgınıyla birlikte gelen karantina süreçlerinde atıştırmalıklar birer rahatlama, bağ kurma ve topluluk oluşturma olanağı olarak değerlendiriliyor. Toplam değeri 1,2 trilyon doları bulan atıştırmalık sektöründeki payını artırmayı hedefliyor.
  [button color="red" size="small" link="https://www.magazinebbm.com/12-trilyon-dolarlik-atistirmalik-sektoru-covid-19-doneminde-hizla-buyudu-2/.html" icon="" target="true"]Devamı İçin >>>[/button]