Lisanslı Depo Şirketleri Derneği (LİDAŞDER) tarafından 16-19 Ocak 2025 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen ‘Türkiye ve Dünya’da Lisanslı Depoculuk ve Hububat Piyasaları Kongresi’ne, sektör temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Kongreye katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, lisanslı depoculukla depolama kayıplarının yüzde 10 ile yüzde 30 arasında engellenmesinin mümkün olduğunu kaydederek, bu sayede yılda yaklaşık 23 milyar liralık ürün kaybını önlenebileceğini belirtti. Bakan Yumaklı, “Türkiye’nin lisanslı depoculuk kapasitesini artırarak 2030 yılında uluslararası bir üs olmayı hedefliyoruz.” dedi.

Türkiye’nin dünyada önemli bir oyuncu olduğu lisanslı depoculuk sektörü, bu yıl ikinci kez düzenlenen LİDAŞDER Kongresi’nde buluştu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal’ın hazır bulunduğu etkinliğe yerli ve yabancı 700’ün üzerinde sektör temsilcisi katıldı. Kongrede, lisanslı depoculuk sistemi ve hububat piyasalarının mevcut durumu, potansiyel gelişme alanları ve geleceğe yönelik stratejiler kapsamlı bir şekilde ele alındı.
TÜRKİYE, LİSANSLI DEPOCULUKTA DÜNYA STANDARTLARINI AŞTI
Kongrenin açılış konuşmasını yapan LİDAŞDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Genç, Türkiye’de lisanslı depoculuğun dünyanın birçok ülkesinden daha iyi bir şekilde uygulandığını söyledi. Bu tespiti teyit etmek adına ABD’ye gerçekleştirdikleri ziyareti anlatan Genç, “Amerika’da yaptığımız incelemelerde, ülkemizin lisanslı depoculuk alanında geldiği noktayı bir kez daha gururla gördük. Ülkemizde lisanslı depoculuğun ABD’den, hatta tüm dünyadan daha iyi uygulandığına şahit olduk, gurur duyduk. Bu sistemi kuran Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na, ayrıca tüm yatırımcılara teşekkür ediyorum.” dedi.
LİDAŞDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Genç
LİSANSLI DEPO KAPASİTESİ 20 MİLYON TONA ULAŞACAK
Genç, lisanslı depoculuğun son yıllarda tarım sektöründeki en önemli projelerden biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin lisanslı depo kapasitesinin son iki yılda 8,9 milyon tondan 12,2 milyon tona yükseldiğini ifade etti. 2030 yılı hedefinin 20 milyon ton olduğunu belirten Genç, bu sektörün 50 milyar TL yatırım hacmi, 2.000 kişilik istihdamı ve stratejik ürünlerde arz güvenliği sağlamasıyla ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını söyledi.
Konuşmasının sonunda sektörün geleceğine ilişkin hedeflerini paylaşan Genç, “Birlik içinde çalışmaya devam edersek, Türkiye’yi dünyanın lisanslı depoculuk üssü haline getirme hedefimizi gerçekleştireceğiz.” dedi.
LİSANSLI DEPOCULUK İLE EKONOMİYE BÜYÜK KATKI
Kongrede konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin 23,9 milyon hektarlık tarım alanının %48’inde hububat üretimi yapıldığını belirtti. 2024 yılında toplam 39 milyon ton tahıl üretildiğini ifade eden Yumaklı, “Ülkemiz, dünya hububat üretiminde arpada 5., buğdayda 9. ve mısırda 16. sırada yer alıyor.” dedi.
Son 22 yılda yapılan yatırımlarla tarım sektörünün dünyada önemli bir konuma ulaştığını vurgulayan Yumaklı, “Tohumdan çatala gıda üretiminin her aşamasında varız. Güçlü tarım sanayimiz sayesinde yalnızca kendi üretimimizi değil, komşu bölgelerin tarımsal ürünlerini de işleyerek dünya pazarlarına ulaştırıyoruz. 2023 yılında 31 milyar dolara ulaşan gıda ürünleri ihracatımızın 2024’te 32 milyar doları aşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’nin un ve makarna ihracatındaki başarısına dikkat çeken Yumaklı, şunları söyledi: “Buğdaya dayalı ürün ihracatında dünya birinciliklerimiz ve ikinciliklerimiz var. Bu başarıların uzun vadeli ve sürdürülebilir olacağına inanıyorum. Gıda arz güvenliğini teminat altına almak için önemli adımlar attık. Su kaynaklarını merkeze alan bir üretim planı oluşturduk. Bitkisel ve hayvansal üretim planlamaları yaparak bir seferberlik ruhuyla çalıştık. 2025 yılında üretimin aksamasını önlemek için gerekli tüm tedbirleri alıyoruz.” 2024 yılında hayata geçirilen yeni üretim planlamasıyla birim alandan elde edilen ürünü artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Amacımız birim alandan almış olduğumuz ürünü artırmak. Üç yılın sonunda yani 2028’de hububat ürünleri üretiminde yüzde 13’lük artış sağlamak.” dedi.
Türkiye’nin lisanslı depoculuk sistemindeki başarısına da değinen Bakan Yumaklı, ürünleri üretmek kadar depolamanın da son derece önemli olduğunun altını çizerek, TMO ve özel sektör yatırımlarıyla Türkiye’nin dünyada depolamayı en iyi uygulayan ülkelerden biri olmanın gururunu yaşadığını söyledi. Yumaklı, “Hububat depolama kapasitesi, lisanslı depoculukta 12,2 milyon tona ulaştı. 2030 yılına kadar sektörde uluslararası bir üs olmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
YAKLAŞIK 2 MİLYON TONA KADAR KAYBI ENGELLEMEK MÜMKÜN
Yumaklı, lisanslı depoculukla depolama kayıplarının yüzde 10 ile yüzde 30 arasında engellenmesinin mümkün olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Bir yıllık depolama süreci içinde yaklaşık 2 milyon tona kadar kaybı engellememiz mümkün. Bunun da rakamsal karşılığı yaklaşık 23 milyara tekabül ediyor. Lisanslı depoculuk kapasitesinin artırılmasında Ürün İhtisas Borsasının (TÜRİB) da çok önemli bir yeri olduğunu söylemek isterim. TÜRİB’in faaliyete başlamasıyla birlikte uluslararası bir üs haline gelmesi yolunda önemli adım atıldı. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı üreticiler, ürünleri teslim ettiklerinde bir elektronik ürün senedi elde ediyor. Bunlara sahip olan paydaşlarımız, Ziraat Bankası ve Ziraat Katılım’dan 15 milyon lira üst limitli, sıfır faizli ya da kar paylı işletme kredisi ya da finansmanı kullanabiliyor. 2024 yılında 312 kişiye 462 milyon lira tutarında hazine destekli kredi kullandırılmış oldu. 2014-2024 dönemi için 131 lisanslı depo ve 200 bin üreticiye 590 milyon lira destek verilmiş durumda.”
TMO, MAKARNA SEKTÖRÜNE 3 AY VADELİ BUĞDAY VERECEK
LİDAŞDER Kongresi’nde, ‘Yurt İçi ve Yurt Dışı Hububat Piyasaları’ konulu panelin moderatörlüğünü yapan TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, un sektörüne uygulanan yüzde 15 ithalat, yüzde 85 yurt içi buğdayla üretim oranlarını %25’e %75 olarak değiştirdiklerini açıkladı. Güldal, panelde ayrıca, makarna sanayicilerini rahatlatacak bir düzenlemenin de müjdesini verdi. TMO Genel Müdürü, “Makarna sanayicilerine 3 ay vadeli durum buğdayı vereceğimiz düzenleme bugün itibariyle imzalandı.” dedi.
Aynı oturumda konuşan Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF)Başkanı Haluk Tezcan da Güldal’dan makarna sanayicisine sağlanan üç ay vadeli buğday temininin un sektörüne de verilmesini istedi. Dünya ihracat lideri olan un sanayicisinin küresel pazarda rekabet gücünü koruması açısından şu anda uygulanan yüzde 25 ithalat, yüzde 75 yerli ürün uygulamasının yüzde 50-50 olması talebini iletti.
Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Göymen de aynı panelde şu bilgileri verdi: “Türkiye’de toplam 25 makarna fabrikası var. 3 milyon ton üretim kapasitemiz var. İhracat ile birlikte üretimimiz 2 milyon ton civarında. 2024 için hedeflediğimiz 1.5 milyon tonluk makarna ihracatını 1 milyon 458 bin ton ile kapattık. Ülkemiz son 2 yılda sadece kendi ürettiği buğdayla ihracat yapıyor. Yerli buğdayımızla ihracat yapalım ki kaynağımız ülke içinde kalsın. Gönül ister ki bütün sektörler kendi buğdayımızla ihracat yapsın. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde son yıllarda pamuktan uzaklaşan üretici durum buğdayına yöneliyor. Dünyada makarnalık buğday fiyatları düşüş eğiliminde. Bunda en büyük durum buğdayı üreticisi olan Kanada’nın para biriminin değer kaybetmesi ve ülke ekonomisindeki düşüş etkili oluyor.”