BLOG

Ulusoy: “Buğdayımızla ihracat yaparsak ekonomiye daha fazla döviz kazandırırız”

13 Mayıs 20243 dk okuma

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’yle ilgili açıklama yapan IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Buğdayda 21 milyon ton üretim beklerken, bu yılı da 3,5 milyon ton un ihracatıyla yine dünya şampiyonu olarak tamamlamayı hedefliyoruz. Tarımda dijitalleşmesi hem çiftçimizin emeklerini karşılıklı kılacak hem verimliliği hem de ihracatımızı artıracaktır” dedi. 

Dr. Eren Günhan Ulusoy

İnsanlık tarihini değiştiren Şanlıurfa’daki Göbeklitepe, ilk buğdayın, ilk çiftçinin, ilk unun ve ilk ekmeğin ortaya çıkmasına sahne olmuştur. Ülkemiz, dünyada buğdayın ilk yetiştirildiği topraklardır ve tahıl üretimimizin yüzde 60’ını buğday oluşturmaktadır. “Toprağın hediyesi buğday, çiftçinin emeğiyle hayat bulurken, sanayicilerin de ihracatla Türkiye bayrağını dünyaya taşımasını sağlamaktadır. Bugün tam 164 ülkeye un ihracatı gerçekleştiren ve ülkenin kasasına 1 milyar doların üzerinde gelir girmesini sağlayan sektörümüz, bir başka deyişle dünyayı beslemektedir. Ne de olsa dünya nüfusunun yüzde 90’ı, Türk unu tüketmektedir” diyen Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Kendi buğdayımızdan daha fazla üretip toplam tüketimimizde yerli buğdayımızın payını maksimum düzeye çıkarmalıyız. Bu sayede çiftçilerimiz daha fazla kazanırken, un sanayimiz tamamen iç pazardan elde ettiği hammadde ile ihracatını gerçekleştirecek ve gerçekleşen ihracat ile ekonomimize daha fazla döviz kazandırmış olacağız” dedi.  Bu yıl 21 milyon ton buğday üretimi beklediklerini ifade eden Ulusoy, yine 3,5 milyon ton un ihracatıyla dünya şampiyonluğunu devam ettireceklerinin altını çizdi.

Tarım Bakanlığının destekleri bulunuyor 

Tarımda dijitalleşmenin de önemine dikkat çeken Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Tarımda üretim, çeşitli trendlere göre şekilleniyor. Gıda sektörü adına tarımda sürdürülebilirlik, insan hayatının temel ihtiyaçlarından birine dokunması sebebiyle oldukça önemli bir hal alıyor. Küresel boyutta yaşanan hava koşullarındaki değişiklik ve kuraklık, artan yaşam maliyeti, pandemi, savaşlar, gıda tedarik zincirinin sürdürülebilirliğini tehdit etti ve kopma noktasına geldi. İçinde bulunduğumuz sektörün insanın gıdaya ulaşımındaki rolü dolayısıyla sürdürülebilirlik kavramı hayati önem arz ediyor. Şirketler tarafından dijital hassas tarım araçları konusunda yatırımlar yapılıyor. Tarım Bakanlığı da birtakım uygulamalarla yeni nesil tarım sektörüne teşvikler vermeye başladı. Örtü altı üretime teşvik, organik tarıma teşvik gibi uygulamalar, bu alanlarda etkinliğin artırılması hedeflenmesine yönelik eylemlerden sadece birkaçıdır. Aynı zamanda Avrupa Birliği ile ortak yürütülen projeler kapsamında belirlenen bölgelerde tarımsal üretim ile ilgili projelere özel destekler verilmektedir. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdüğüm Ulusoy Un sürdürülebilir hububat tedariği ve un üretimi konusunda alacağı aksiyonlarla Türkiye’de ve dünyada açlığı bitirmek, toplumların güvenli gıdaya ve iyi beslenmeye ulaşmasını sağlamak ve sürdürülebilir tarımı desteklemek için çalışacaktır. Yaptığımız GES-RES yatırımları ile temiz ve sorumlu üretim uygulamalarının sektördeki öncülerinden olacağız” dedi.

Lisanslı depoculuk çiftçiyi koruyor

Gerek işletmeci tarafında gerekse kullanıcılar yani çiftçiler tarafında teşviklerin sağlanması, sistemin sağlam temellere oturması ve uzun vadede ülke ekonomisi ve tarımına büyük avantajlar sunması açısından hayati önem arz eden lisanslı depoculuk hakkında da bilgi veren Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Lisanslı depoculuk, dünyanın birçok ülkesinde oldukça gelişmiş sistem örneklerinin bulunduğu ve hem faaliyette bulunduğu bölgeye hem de ülke ekonomisine oldukça fayda sağlayan, ‘hububat barajı’ tabiriyle çok güzel anlatılan önemli bir sektördür. Türkiye için sistemin temellerinin geç atıldığını gözlemlesek de şu anki gelişim hızı tatmin edici düzeydedir. Lisanslı depoculuk, ürünlerin fiyat dalgalanmasını kontrol altına almada önemli bir rol oynamaktadır. Lisanslı depoculuk, üretimi ve depolamayı izlenebilir hale getiriyor.” açıklamalarında bulundu.

Haber Kategorisindeki Yazılar
22 Ekim 20212 dk okuma

İstanbullu fırıncılar maliyet artışlarından ve ruhsatsız fırınlardan şikayetçi

İstanbul Fırıncılar Odası Yönetim Kurulu, ekim ayı olağan toplantısını gerçekleştirdi. Kurulda art...

23 Şubat 20212 dk okuma

Mine Ataman’dan “Tohumdan Ateşe Ekmek” eğitimi

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde Aralık 2020’de ha...

01 Mayıs 20203 dk okuma

Dışarıdan yemek siparişi için güvenilir yerler tercih edilmeli

Gıda Güvenliği Derneği, COVID-19 salgını sürecinde akıllarda soru işareti yaratan gıda güvenliği ko...