Cennette neden gıda pahalı, kıt ve güvencesiz?

Yüksek enflasyon ve gıda fiyatlarındaki soluksuz artış bütün dünyanın başına bela olmuş durumda. Birçok ülke yüksek fiyatlarla savaş açmış durumda. Birçok hükümet fiyat artışlarında günah keçisi olarak gördükleri marketleri ve büyük şirketlerin kar marjları dahil mercek altına almaya başladı. Benzer durum ülkemizde de yaşanıyor.

Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve BBM Dergisi Yayın Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bayram, bu konuda yazdığı bir makale ile yaklaşan tehlikeye dikkat çekiyor.

İşte Mustafa Bayram’ın sosyal medya hesaplarından paylaştığı o makale:

Cennette neden gıda pahalı, kıt ve güvencesiz?

Artık yüzleşme zamanı. Hamaset karın doyurmuyor ve tehlikeli.

İnsanların garipsediği bir durum var. Madem bir cennet üzerinde yaşıyoruz, her yer bolluk ve bereketli topraklarla dolu ama hala gıdayı dünyada en pahalıya yiyen insanlarız. Çünkü, bu cennet konusu, gıda için doğru değil. Bu topraklar ancak bu kadar.

Günlük araştırma sonuçları masama indikçe hamasi söylemler de artık durumu kapatmıyor. Çünkü gerçekçi olmazsak aç kalacağız! Mikro ya da makro. 

Çünkü bu cennetin söylemden öte bilimsel bir karşılığı bulunmuyor. En azından gıda için cennet, cehennemden farklı değil.

Dünyada gıda fiyatlarının en çok arttığı 5.ülke olduk. Gıda güvencesi (gıdaya ulaşma, satın alma, yeterli beslenme, bulabilme, fiyatlar) konusunda ise durumumuz çok kötü. Üzücü olan şey ise bunu hala bilmememiz. Bu şekilde bu toprakların bizi doyurması çok mümkün değil.

Dünya sıralamasında 49 ve 65. olduk. Sıralamadaki yerimiz korkutucu ama doğru. Bizi biraz da bilimsellikten ve gerçeklikten uzak olan hamasi söylemler bu hale getirdi.

Anadolu coğrafyası ne tarihte ne de günümüzde yaşayan toplumlar için özellikle gıda konusunda hiçbir zaman cennet olmadı. Bunu birileri kulağımıza hoş geldiği için söylem haline getirdi.

Geçmişte de bu topraklarda medeniyetler açlıktan ve susuzluktan yok oldu. Onun için bir Sümer adeti olarak tanrı Temmuz'u buğday/ekmek kabul eder ve ekmeği öper kenara koyarız. Açlıktan korkarız.

Anadolu, gıda için hiç bir zaman cennet olmadı. İklimi çeşitlilik gösteren, her mevsimi yaşayan belki enterasan bir coğrafyadır. Bu coğrafya ve topraklar yetersizlikten hep göç verdi. Açlık ve toprak için insanlar birbirlerini öldürdü. Aşiretler kan davasına toprak yüzünden bulaştı.

Anadolu'nun adı neden A-natalia'dan geldiğini bilmek lazım. Yoksa gerisi hep boş söz, boş hamasi söylemler. Topraklar bizi beslemeye yetersiz kalıyor.

Kimse farkında değil ama büyük risk var. Soğan, patates sadece görünen kısmı. Süt, et veya markete gittiğinizde gıdaya ödediğiniz rakamlar eğer sizi etkiliyorsa aslında siz de farkındasınız durumun.