Türkiye Un
Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından düzenlenen 17. Uluslararası Kongre
ve Sergisi, "Üretimde Teknolojik Dönüşümler ve Küresel Riskler"
temasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) gerçekleştirildi.
Türkiye’nin önde gelen un üreticisi ve ihracatçılarından Pakun markasının yönetimi kongreye katılanlar arasındaydı. Dünya tahıl politikaları ve üretimde teknolojik dönüşümlerin tartışıldığı kongreye katılan Pakun’un CEO’su Ertan Özgen, süresi 60 gün daha uzatılan Tahıl Koridoru Anlaşması’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özgen, "Küresel gıda tedarik zincirinin kesintisiz olarak işlemesi için stratejik öneme sahip Tahıl Koridoru Anlaşması, ülkemizin arabuluculuğuyla bir kez daha uzatıldı. Bu karar özellikle gıda fiyatlarının dengelenmesi adına piyasalara güven telkin etti. Anlaşma sayesinde gıda fiyatlarında yüzde 20’lik bir düşüş sağlanmıştı. Anlaşmanın uzatılmasıyla küresel gıda zincirinde sürdürülebilirliğin önemi bir kez daha gözler önüne serildi’ dedi.
“21 milyon ton
rekolte bekliyoruz”
Anlaşmanın başlangıcından bu yana 30 milyonu aşkın tahılın taşındığını hatırlatan Özgen, “Anlaşmanın 3’üncü kez uzatılması tahıl ihtiyacı bulunan ülkeler için de önemli bir adım oldu. Kendi ülkemiz adına buğday stoklarımızın yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Şubat ayından bu yana süren yağmurlar sayesinde rekolte beklentisi yükseldi. Bu yıl da yaklaşık 21 milyon ton üretim bekliyoruz. Hububat ürünleri ithalatına getirilen gümrük vergisi kararıyla da çiftçilerimiz koruma altına alınmıştı. Alım fiyatlarının da yine çiftçimizi koruyacak yönde açıklanacağını öngörüyoruz" dedi.
“Katma değerli
ihracat için buğday üretimimizi artırmamız gerekiyor”
Ülkemizin un üretimi ve ihracatına da değinen Özgen, "Kendi buğdayımız iç piyasadaki un için ihtiyacı karşılıyor ancak ihracatımız için dahilde işleme rejimi kapsamında buğday ithalatına devam ediyoruz. Türkiye’nin buğday üretiminin artmasının un sanayisine, unlu mamuller sektörüne ve ihracatına artı değer sağlayacağına inanıyoruz. İklim krizinin artık hayatımızda olduğu bu süreçte sürdürülebilir tarım, kuraklığa dayanıklı üretim metotları gibi yenilikçi uygulamaları ön planda tutmalıyız. Çiftçilerimizi de bu yönde bilinçlendirmeli ve desteklemeliyiz. Böylece kısa sürede buğday üretimimizi artıracağımıza inanıyoruz. Pakun olarak biz de hem sektörümüze hem de üreticilerimize fayda sağlayacak projeler için çalışıyoruz. Üretimimizle, ihracatımızla ve yeni yatırımlarımızla ülkemize değer katmaya devam edeceğiz” diye konuştu.