Başaklarımızı, gururla açan topraklarımızdan doğan buğdayımızı, bu modern tesisimizde işliyoruz. Fabrikamızın kalbinde, Mezopotamya’nın esintileriyle bezenmiş, her bir tanesi bir hikâye anlatan buğdaylarımızı titizlikle işleyerek, halkımızın sofralarına ulaştırıyoruz. Modern teknoloji ile donatılmış bir aile şirketi olan fabrikamız günlük 400 tonluk üretim kapasitesine sahip.
Ak Fırat Un Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Günak
Dünya un piyasalarında başarıdan başarıya koşan un sanayicileri son 10 yıldır ihracat lideri konumunda. İhracatta önemli pazarlarımızın başında gelen Irak ve Suriye birçok un sanayicisinin ilk ihracat pazarı olarak dikkat çekiyor. Bu firmalarımızdan bir tanesi de Şanlıurfa merkezli Ak Fırat Un firması. İç piyasa ve ihracat pazarlarına ürün arzını sorunsuz gerçekleştiren Ak Fırat Un Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Günak, buğdayın anavatanı Şanlıurfa’dan dünyaya açılan şirket hikayesini BBM Dergisi’ne anlattı. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek üretim süreçlerine uygulayan firmanın genç yöneticisi, inovasyon konusundaki hassasiyetlerine dikkat çekti. Ak Fırat Un Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Günak, Mezopotamya’nın bereketli topraklarından doğan şirketlerinin hedefinin bölgenin ve Türkiye’nin sayılı markaları arasında yer almak olduğunu söylüyor.
Ak Fırat Un Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Günak’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
Merhaba Fethi Bey, Ak Fırat Un’un kuruluş hikâyesi ve çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ak Fırat Un Fabrikası, kökleri 1992 yılına dayanan bir hikâyenin ürünüdür. O yıllarda Şanlıurfa’nın merkezinde fırıncılıkla başlayan serüvenimiz, zamanla büyüyerek bugün büyük bir fabrika ve şirketler topluluğuna dönüştü. İlk adımlarımızı atmamızdan itibaren, 2000’li yılların başlarında büyük bir un satış potansiyeline ulaştık.
2012 yılında hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için Ak Fırat Un Fabrikası’nın temellerini attık ve 2014 yılında bu hayalimizi taçlandırarak fabrikamızı tamamladık. Şu an günlük 400 ton kapasiteli, modern bir tesis olarak, 20 araçlık bir filo ile hizmet veriyoruz.
Bu başarı hikayesinde, özveriyle geçen yılların ve emeğin izleri var. Ak Fırat Un, sadece un üreticisi değil, aynı zamanda bir tutku ve azmin simgesidir. Yola çıktığımız günden bu yana kalite ve güvenilirlik ilkelerimizden ödün vermedik. Bugün, bu değerlere sıkı sıkıya bağlı sektörde önemli bir konumda yer alıyoruz. Gelecekte de aynı azimle büyümeye ve başarılarımızı artırmaya devam edeceğiz.
Bereketli Mezopotamya topraklarında yetişen buğdayları işliyorsunuz. Bu toprakların sizin için ne anlam ifade ettiğini bizimle paylaşabilir misiniz?
Bereketli Mezopotamya topraklarından doğan buğday, adeta o toprakların derinliklerinde saklı olan bir hazine gibi. Güzellikleri, zenginliği ve verimliliğiyle bu topraklar, birçok avantajı beraberinde getiriyor. Doğanın kucağında yetişen bu eşsiz buğday çeşitliliği, bize lezzetin zengin paletini sunuyor. Toprağın sunduğu bereket, her bir buğday tanesinin içinde gizli olan bu coşkulu serüveni meydana getiriyor.
Bu anlam yüklü topraklarda, her bir başak, geçmişin izlerini ve geleceğin umutlarını taşıyor. Biz, bu topraklarda yetişen buğdayı işlerken, sadece bir ürün değil, aynı zamanda bir efsanenin parçasını işliyoruz. Mezopotamya’nın büyülü toprakları, her birimizin ellerinde şekillenen bu öykünün ilham kaynağıdır.
MODERN TEKNOLOJİ İLE ÜRETİM YAPIYORUZ
Üretim kapasitesiniz ve pazarlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Daha çok hangi bölgelere ürün satıyorsunuz?
Başaklarımızı, gururla açan topraklarımızdan doğan buğdayımızı, bu modern tesisimizde işliyoruz. Fabrikamızın kalbinde, Mezopotamya’nın esintileriyle bezenmiş, her bir tanesi bir hikâye anlatan buğdaylarımızı titizlikle işleyerek, halkımızın sofralarına ulaştırıyoruz. Modern teknoloji ile donatılmış bir aile şirketi olan fabrikamız günlük 400 tonluk üretim kapasitesine sahip.

Pazarlarımızda iz bırakan bir coğrafyadayız. Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz’in sıcak topraklarında kök salan üretimimiz, bu bereketli bölgelerde yoğun bir talep görüyor. Ancak sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp, ihracat alanında da etkin rol oynuyoruz. Ürünlerimizi, aynı topraklarda hissettiğimiz kardeş ülkeler olan Irak ve Suriye’ye ihraç ediyoruz. Bu, sadece bir ticaret değil, aynı zamanda bir kültür ve lezzet köprüsü kurma misyonumuzun bir yansımasıdır.
İnsan sağlığını yakından ilgilendiren bir sektörde üretim yapıyorsunuz, bu yüzden kullandığınız teknoloji büyük önem taşıyor. Teknolojiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fabrikamız, modern teknolojinin en son imkanlarıyla donatılmış bir şekilde üretim yapıyor. Buğdaylarımız, adeta bir sanat eseri gibi, el değmeden ve en üstün teknolojiyle işleniyor. Bizim için, sağlıklı ve kaliteli üretim sadece bir tercih değil, bir yaşam tarzıdır.
Teslim ettiğimiz her ürün, titizlikle seçilmiş hammaddeden, bilimin ışığında ilerleyen üretim süreçlerine kadar, insan sağlığına olan bağlılığımızın bir ifadesidir. Fabrikamız, sadece ürünlerimizin değil, aynı zamanda gelecek nesillerin sağlığı için de sorumluluk taşıyor.
Tam teşekküllü bir laboratuvarımız var, burada sadece üretimimizin kalitesini değil, aynı zamanda insan sağlığına olan katkısını analiz ediyoruz. TSE onaylı ve tüm gerekli sertifikalara sahibiz, çünkü bizim için kalite standartların ötesinde bir taahhüttür. İnsan sağlığını gözeterek, bilim ve teknolojiyle buluşturarak, geleceğe sağlıklı bir miras bırakma kararlılığı taşıyoruz.
Firma olarak başka yatırım planlarınız var mı?
Firma olarak, yatırımlarımızı geleceğe sağlam adımlarla taşımanın heyecanını yaşıyoruz. Şu anda fiziki olarak devam eden antrepo çalışmalarımız, sadece bir depo inşası değil, geleceğe dair sağlam bir teminatın inşasıdır.
Yenilikçi ve vizyoner bir bakış açımızla, önümüzdeki dönemde yem fabrikası kurma hedefiyle yoğun şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Bu, sadece işimizin genişlemesi anlamına gelmiyor; aynı zamanda sektördeki etkimizi artırarak, kaliteli ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırma misyonumuzun bir parçasıdır.
Geleceği şekillendirme adına attığımız her adım, sadece bir yatırım değil, aynı zamanda bir taahhüttür. Müşterilerimize, çalışanlarımıza ve topluma karşı sorumluluklarımızın bilinciyle, güçlü ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme azmiyle hareket ediyoruz.
YENİ BİR ÜRÜNLE TATLI SEKTÖRÜNÜ HAREKETLENDİRECEĞİZ
Çok amaçlı, pidelik ve tandırlık un çeşitleriniz mevcut, bundan sonra ne gibi sürprizleriniz olacak?
Yeni ürün geliştirmeyle ilgili sürekli bir çalışma içindeyiz. Un ürünlerimizi sadece birer gıda maddesi olarak değil, birer sanat eseri gibi görmekteyiz. Bu nedenle, çeşitlilik ve kalite konusunda sürekli bir çaba içerisindeyiz.
Mezopotamya’nın zengin topraklarından ilham alarak, tesisimizde çok amaçlı, pidelik ve tandırlık un çeşitleriyle müşterilerimize hizmet veriyoruz. Ancak sadece bunla yetinmeyip, tatlılık un çeşitlerimizi de geliştiriyoruz. Göbeklitepe Sarısı ile taçlandırdığımız, halka tatlısından kadayıflık lükse, böreklikten yufkalığa kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz.
Ayrıca sizin vasıtanızla bir sürprizimizi paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Çok yakında, tesisimizde üretilen lüks tatlılık unları ile damakları şenlendireceğiz. Bu, sadece un değil, aynı zamanda bir lezzet şöleni olacak. Her bir ürünümüzde, özgünlük ve lezzetin mükemmel uyumunu yakalamak için çalışıyoruz. Bu, sadece bir ürün değil, bir gastronomi serüvenidir.
Un dışında bölgeye yönelik bir yatırım düşünüyor musunuz?
Evet, sadece un değil, aynı zamanda bölgenin potansiyelini en üst seviyede değerlendirmeye yönelik büyük bir vizyonun peşindeyiz. Şanlıurfa’da modern bir besi çiftliği ile hayvancılık sektörüne katkı sağlarken, inşaat sektöründeki konut projelerimizle bölgenin çehresini değiştiriyoruz. Çukurova’da açtığımız narenciye bahçesi ve zeytincilik projelerimizle ise sadece lezzetlere değil, aynı zamanda doğaya da dokunuyoruz.
Ancak bu sadece bir başlangıç. Yatırımlarımız, sadece ticaret değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve sosyal dokusunu güçlendirmeyi hedefliyor. Çukurova’da planladığımız büyük yem fabrikası projesi, sadece yem üretimi değil, aynı zamanda bölge hayvancılığını destekleyerek sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye yönelik bir taahhüttür. Biz, sadece bir işletme olmanın ötesinde, toplumumuza ve doğamıza duyduğumuz sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz.
Yönetiminizde gençlerin olduğunu görüyoruz. Sektördeki değişimleri nasıl takip ediyorsunuz?
Evet, yönetimimizde gençleri her zaman öncelikli tutarak, enerji dolu bir iş ortamı oluşturuyoruz. Bölge gençliğinin dinamizmi ve yenilikçi bakış açısı, şirketimizi daha verimli ve sürdürülebilir bir başarı yoluna taşıyor. Genç iş arkadaşlarımızın heyecanı, sektörel değişimlere adapte olmamızda ve teknolojinin avantajlarını değerlendirmemizde katalizör rolü oynuyor.
Biz, genç ve dinamik ekibimizle birlikte, sektördeki değişimleri sadece takip etmekle kalmıyor, aynı zamanda öncü bir rol üstleniyoruz. Yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanındaki gelişmeleri yakından izleyerek, sürekli öğrenme ve gelişme kültürümüzü sürdürüyoruz. Bu, sadece bir iş değil, aynı zamanda geleceğin liderleri ve inovasyonun kaynağı olma vizyonumuzun bir parçasıdır.
Ak Fırat Un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Günak