BLOG

Hollanda’dan Dünyaya açılan Royal Kaak, Türkiye ve Asya pazarında büyüyecek

16 Temmuz 20257 dk okuma

Fırıncılık makineleri sektörünün köklü markalarından biri olan Royal Kaak, Hollanda’da başlayan yolculuğunu bugün dünya çapında sürdürüyor. Şirketin CEO’su Lodewijk van der Borg, gelenekten aldığı gücü yapay zekâ destekli üretim hatları ve dijital çözümlerle geleceğe taşıyan Royal Kaak’ın küresel vizyonunu anlattı. Türkiye pazarını ekmek tüketimi ve üretim potansiyeli açısından stratejik bir bölge olarak konumlandıran şirket, Asya’yı ise önümüzdeki yıllarda büyümenin anahtarı olarak görüyor. Tam otomatik hatlardan robotik çözümlere uzanan geniş ürün portföyüyle Royal Kaak, fırıncılık endüstrisinin dönüşümünde belirleyici bir rol üstlenmeye hazırlanıyor. 

Royal Kaak CEO’su Lodewijk van der Borg

175 yılı aşkın köklü geçmişiyle fırıncılık endüstrisinin en itibarlı markalarından biri olan Royal Kaak, sadece tarihsel mirasıyla değil, aynı zamanda ileri teknolojiye yaptığı yatırımlarla da sektördeki liderliğini sürdürüyor. 2021 yılında Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından verilen “Royal” unvanı, şirketin kalite, güven ve süreklilik ilkelerine dayanan başarısını taçlandırdı. Bugün dünya genelinde tam otomatik üretim hatlarından yapay zekâ destekli çözümlere kadar geniş bir yelpazede yenilikçi sistemler sunan Royal Kaak, yalnızca Avrupa ve Amerika’da değil, hızla büyüyen Asya pazarında da güçlü bir oyuncu olma yolunda ilerliyor.

Bu sayımızda fırıncılık sektörünü konuştuğumuz Royal Kaak CEO’su Lodewijk van der Borg ile bir araya geldik. Şirketin aile işletmesi kökleriyle ileri teknolojiyi nasıl dengelediğini, Türkiye ve gelişmekte olan pazarlar konusundaki stratejilerini, dijital dönüşüm sürecine nasıl uyum sağladıklarını ve fırıncılık makineleri sektörünü önümüzdeki yıllarda bekleyen dönüşümleri konuştuk. Sayın Lodewijk van der Borg ile yaptığımız özel röportajda, gelenekle yeniliğin, yerelle küreselin bir araya geldiği bu etkileyici sohbeti ilgiyle okuyacaksınız.

Neredeyse iki yüzyıllık bir geçmişe sahip olan Royal Kaak, sektörün en köklü isimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Şirketinizi bu etkileyici yolculuk boyunca yönlendiren temel değerleri bizimle paylaşır mısınız?

Royal Kaak olarak temel değerlerimiz olan saygı, uyum sağlama kabiliyeti ve bağlılık, her zaman rehber ilkelerimiz olmuştur. Müşterilerimize, çalışanlarımıza ve iş ortaklarımıza duyduğumuz saygı her şeyin önünde gelir ve yaptığımız her işte yüksek standartları korumamızı sağlar. Uyum sağlama becerimiz, hızla değişen bir sektörde daima bir adım önde olmamıza; yeni teknolojilere ve inovasyonlara açık olmamıza olanak tanır. Bağlılık ise paydaşlarımızla sürekli etkileşim içinde olmamızı sağlar; bu da herkesin fayda gördüğü iş birliğine dayalı bir ortam yaratır. Bu değerler, sağlam bir temel inşa etmemize yardımcı oldu ve bugün de ilerleyişimize yön vermeye devam ediyor.

Royal Kaak’ın Hollanda’nın Terborg kentindeki genel merkezi. 


Aile şirketi mirasınızı ileri teknoloji ve kurumsal yönetişimle nasıl dengeliyorsunuz? Royal Kaak’ın mevcut organizasyon yapısı ve küresel varlığı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bu, tüm kalbimizle benimsediğimiz benzersiz bir denge arayışıdır. Mirasımız bize güçlü bir kimlik ve değerler bütünü sunarken, inovasyona olan bağlılığımız, küresel pazarda rekabetçi kalmamızı sağlar. Organizasyon yapımız bu dengeyi destekleyecek şekilde kurgulanmıştır; şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürekli gelişim üzerine kuruludur. Dünyanın farklı bölgelerinde yer alan ofis ve tesislerimizle küresel bir varlığa sahibiz; bu sayede müşterilerimize etkin ve verimli bir şekilde hizmet sunabiliyoruz.

2021 yılında Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından verilen ‘Royal’ unvanı kurumsal kimliğinizi nasıl şekillendiriyor? Bu unvan çalışanlarınız ve iş ortaklarınız için ne anlam taşıyor?

‘Royal’ unvanı, mükemmellik ve dürüstlük konusundaki taahhüdümüzü pekiştiren önemli bir onurdur. Bu, uzun yıllara dayanan itibarlı geçmişimizin ve müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın bize duyduğu güvenin bir göstergesidir. Ayrıca bu unvan, tüm markalarımızı Royal Kaak çatısı altında yeniden adlandırma fırsatını da beraberinde getirdi.

Royal Kaak, bugün dünya fırıncılık endüstrisinin hangi alanlarında lider konumda? Hangi ürün grupları veya hizmetler sizi pazarda öne çıkarıyor?

Royal Kaak, fırıncılık ekipmanları ve çözümleri geliştirme konusunda küresel ölçekte birçok alanda liderdir. Tam otomatik üretim hatları, robotik çözümler ve yapay zekâ uygulamaları gibi ürün gruplarımız – örneğin iBakeCare sistemimiz – bizi pazarda benzersiz kılmaktadır.

HEDEF PAZARLARIMIZDAN BİRİ TÜRKİYE

Kısa ve orta vadeli hedefleriniz nelerdir? Yeni yatırımlar veya büyüme planlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Odaklandığımız alanlardan biri, yeni geliştirdiğimiz ekmek yuvarlayıcı makinemizle roll ve sandviç hatlarında önemli bir rol üstlenmek. Ayrıca yeni pazarlarda daha güçlü bir varlık göstermeyi hedefliyoruz; bu pazarlardan biri de Türkiye.

Bölge satış müdürü Roy Jansen ve CEO Lodewijk van der Borg. 

Türkiye pazarı Royal Kaak için ne kadar önemli? Ülkemizde gerçekleştirdiğiniz projelere örnek verebilir misiniz?

Türkiye pazarı Royal Kaak için oldukça önemli ve bu bölgede çeşitli projelerde aktif olarak yer aldık. Müşteri bilgilerimizi paylaşmıyoruz ancak Türkiye’deki faaliyetlerimiz önemli ölçüde artmış durumda. Kişi başı en fazla ekmek tüketiminin olduğu ülke olarak bilinen Türkiye ile Kaak arasında güçlü bir ilişki olması gerektiği çok açık.

Fırıncılık sektöründe artan ürün çeşitliliği ile sağlık ve yaşam trendleri, ekipman tasarımlarınıza ve çözümlerinize nasıl yansıyor?

Dünya genelinde iki büyük trend öne çıkıyor: biri ekşi maya kullanımı, diğeri ise üretim süresinin uzatılması. Katkı maddesi içermeyen, sağlıklı ve iyi ekmekler ancak sürece daha fazla zaman tanıyarak üretilebilir. Hatlarımız, müşterilerimizin bu ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır.

Tam otomatik üretim hatları, robotik çözümler ve yapay zekâ uygulamalarında sunduğunuz yenilikler nelerdir?

Depodan kasaya kadar eksiksiz hatlar sağlayabilmemiz, tam otomatik üretim hatlarını adeta bizimle özdeşleştiriyor. Bu hatlarda ihtiyaç duyulan yerlerde robotik çözümler sunuyoruz; özellikle çizik atma (scarification) robotlarımız bilinirliği yüksek ürünlerimizdendir ve Türk pazarı için de mevcuttur.

Daha önce de belirttiğim gibi, iBakeCare izleme sistemimizde yapay zekâ teknolojilerini kullanarak müşterilerimizin hatlarından daha yüksek verim almalarına ve israfı azaltmalarına yardımcı oluyoruz.

Royal Kaak’ın Türkiye’deki tek ve münhasır temsilcisi Apus Gıda’nın ekibi.

Royal Kaak, dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 çağına nasıl uyum sağladı? Uzaktan erişim, otomasyon ve veri analitiği gibi alanlarda ne tür çözümler sunuyorsunuz? ‘Akıllı üretim’ sizin için ne anlama geliyor?

Bunların tümü, daha önce bahsettiğimiz iBakeCare sistemimizin bir parçası olarak entegre edilmiştir. Bu platform üzerinden müşterilerimize 7/24 uzaktan destek sağlayabiliyoruz. Hatlardan gelen verileri analiz ederek, müşterilerimize operasyonlarını daha da hassaslaştırmaları için proaktif bilgiler sunuyoruz.

Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda, makine tasarımında hangi kriterleri önceliklendiriyorsunuz?

Bizim için bu iki kavram birbirine oldukça bağlı. Amacımız, “İz Bırakmayan Gıda” üretmek ve geride mümkün olduğunca az ayak izi bırakmak. Bu ayak izleri fiziksel insan izi, karbon ayak izi ya da sosyal etkiler olabilir.

Pandemi, tedarik zincirlerinde ve üretim yapılarında önemli değişikliklere neden oldu. Royal Kaak bu zorluklara nasıl yanıt verdi? Bu dönemde kalıcı hangi değişimler ortaya çıktı?

Royal Kaak, sürdürülebilirlik perspektifinden uzaktan destek uygulamalarını zaten benimsemeye başlamıştı. Pandemi, bu uygulamaların hızla gelişmesine ve müşterilerimiz tarafından daha kolay benimsenmesine vesile oldu.

Küresel tedarik zinciri aksamaları ve jeopolitik riskler, fırıncılık teknolojileri alanında ne gibi fırsatlar ve tehditler yarattı?

Bugünün jeopolitik ortamında, neredeyse her hafta yeni bir zorlukla karşı karşıya kalmak mümkün. Bu tür tehditlerle başa çıkmanın tek yolu, tedarikçiler için daha fazla kaynağa sahip olmaktır. Şu ana kadar bu tehditleri yönetmeyi başardık.

Sizce sektördeki Ar-Ge yatırımları yeterli mi? Royal Kaak inovasyonu kurumsal kültürüne nasıl entegre ediyor?

Genel anlamda Ar-Ge yatırımlarına dair bir yorumda bulunmak istemem. Ancak Royal Kaak için inovasyon odaklı olmak hem bizim hem de müşterilerimizin başarısı açısından kilit bir unsurdur. Kurumsal kültürümüz, yaratıcılığı, iş birliğini ve sürekli öğrenmeyi teşvik eder; böylece inovasyon işimizin her alanına entegre edilmiş olur.

Gelişmekte olan pazarlar – özellikle Orta Doğu, Asya ve Afrika – sizin için ne ifade ediyor? Bu bölgelerdeki büyüme stratejiniz nedir?

Bahsettiğiniz pazarlar Royal Kaak için çok büyük önem taşıyor. Hatta gelecekteki büyümemizin büyük bir kısmının bu bölgelerden, özellikle Asya’dan geleceğini öngörüyoruz.

Royal Kaak’ın Hollanda’nın Nieuwkuijk kentindeki Teknoloji Merkezi.


Önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde fırıncılık makineleri sektörü sizce hangi teknolojik veya yapısal dönüşümleri yaşayacak? Royal Kaak bu evrime nasıl hazırlanıyor?

Bu soruyu net şekilde yanıtlamak zor çünkü her pazarın farklı bir geleceği var. Gelişmekte olan bir pazardaki eğilimler, olgun bir pazardan çok farklı olacaktır. Biz, her bir pazar için hazırlıklarımızı yerel temsilcilerimizle birlikte yapıyoruz. Birlikte makinelerimizi, o pazarın özel ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz.

Sizce önümüzdeki yıllarda sektörünüzü yeniden şekillendirecek en büyük dönüşüm ne olacak?

En büyük dönüşüm, yapay zekânın daha yaygın şekilde kullanıma girmesi olacak. Bu sayede daha fazla tam otomatik üretim hattı ve çok daha yüksek verimlilik elde edilecek. Diğer bir deyişle, sahadaki insan sayısı azalacak ama üretim miktarı artacak.

Son olarak, bu röportajda değinmediğimiz ancak okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz bir şey var mı?

Belki konu dışı gibi görünebilir ama Türk ekmek kültürüne değinmek isterim. Ailelerin bir araya gelip ekmeklerini paylaştığı bu kültür, Royal Kaak’ın benimsediği aile odaklı yaklaşımı güçlü bir şekilde yansıtıyor.

Etiketler
#Royal Kaak
Röportaj Kategorisindeki Yazılar
02 Mart 20224 dk okuma

‘Dünya Un Günü, değirmenciliğe derin bağlılığımızı ifade ediyor’

28 Mayıs 20186 dk okuma

“Keşke İngiltere de Türkiye kadar ekmek tüketse”

Uluslararası Endüstriyel Ekmek Üreticileri Birliği (AIBI) Başkanı Joseph Street: “Türkiye’de ekmek...

28 Kasım 20196 dk okuma

MULTITWIST’in mucidi: Udo Bernhardt Pretzellerin Efendisi

Örgülü hamur üreten bir makine hayal etmek çok kolay… Hatta örgülü hamuru kesen bir makine artık ha...