
Mustafa Yağmurlu
Editör
Değerli Okuyucular,
Dergimizin 47'nci sayısıyla birlikteyiz.
En büyük buğday ihracatçısı ülkelerin başında gelen Rusya’nın attığı veya atacağı adımlar buğday fiyatlarında yükselişe yol açıyor. Rusya Tarım Bakanı Dmitry Patrushev’in fiyatlarda güçlü bir artışın olması halinde tahıl ihracat vergilerini artırabileceğini işaret etmesi, zaten diken üstünde olan sıkışık piyasalarda endişeleri artırdı. Aralık 2012'den beri en yüksek seviyesine tırmanan buğday fiyatları bütün dünyada endişeyle takip ediliyor.
2021’in başından itibaren enerji fiyatlarındaki güçlü artış, büyük ekonomilerde enflasyonu yükseltti. Uzmanlar bir sonraki baskı kaynağının gıda fiyatlarından gelebileceği uyarısında bulunuyor. Çünkü ekmekten makarnaya, bulgurdan irmiğe, kekten pasta ve bisküvilere kadar birçok gıda ürünün yapımında kullanılan buğday başta olmak üzere tahıl ve bakliyat ürünlerinde yaşanan fiyat artışları küresel gıda enflasyonunu tehdit ediyor. Buğday fiyatlarındaki artış, ABD'de tüketici fiyatlarını yıllık bazda 1990'dan bu yana en hızlı artışı gerçekleştirmesi ve dünya gıda maliyetlerinin son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşması ile birlikte gerçekleşti.
Artan enerji, gübre ve nakliye maliyetleri ile gıda talebi üzerindeki yukarı yönlü baskı, küresel gıda sistemindeki belirsizliği daha da artırdı. Enflasyonda enerjiden çok daha fazla bir ağırlığa sahip gıda fiyatları, özellikle gelişen piyasa ekonomilerini olumsuz etkiliyor. Bir sonraki küresel krizin tohumları gıda fiyatları ile atılmış olabilir mi?
Panikle birlikte artan buğday talebi, AB'nin sezonu çok düşük bir seviyede kapatmaya hazırlanması ve ABD'deki rezervlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30'dan fazla azalmasının beklenmesi ile birlikte, zaten istikrarsız olan küresel arzda bu seyrin sürmesine yol açıyor. Kalabalık nüfusa sahip ve yoksul tahıl ithalatçısı ülkelerde gıda güvencesi konusunda 2022’nin hasat sezonuna kadar büyük sorunlar görebileceği endişesi hakim.
Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle…