BLOG

Dünya Makarna Pazarı ve Türkiye

24 Aralık 201316 dk okuma
Dünyada makarna tüketimi, dolayısıyla da makarnaya olan talep hızla artmaktadır. Buğdayın temel besin maddesi olması ile makarnanın besin değerinin yüksek, kolay hazırlanan, ekonomik bir gıda maddesi olması ve uzun süre bozulmadan muhafaza edilebilmesi söz konusu artışın en temel nedenleri olarak değerlendirilmektedir. 2001 yılında 9.3 milyon ton olan dünya makarna üretiminin 2003 yılında 10 milyon 446 bin tona, 2013 yılında da yaklaşık 13.5 milyon tona çıkması, dünyada makarnaya olan talep artışının en önemli göstergesidir. Makarna, sert durum buğdayından elde edilen irmiğin su ve bazı zenginleştirici maddeler ile karıştırılması, biçim verilmesi ve kurutulması suretiyle elde edilen oldukça besleyici ve uluslararası ticarette de rağbet gören bir gıda maddesidir. Üretim miktarı ve beslenmedeki önemi bakımından, buğdaydan elde edilen sanayi ürünleri arasında ekmekten sonraki en önemli gıda maddesi olan makarnaya talep, yıllar geçtikçe artmaya devam etmektedir. Bu artışta, makarnanın besleyicilik değerinin yanı sıra uzun süre bozulmadan saklanabilmesinin, farklı çeşitlerde ve şekillerde tüketilebilmesinin, hızlı ve kolayca hazırlanabilmesinin son derece etkili olduğu kabul edilmektedir. Ancak artan üretim ve talebe rağmen, makarna üretiminin temel hammadde olan durum buğdayına bağımlılığı ve makarnalık sert buğday türünün de dünyanın belirli bölgelerinde yetişiyor olması, bazı ülkeleri net ihracatçı, bazılarını ise net ithalatçı konumuna sokmaktadır. DÜNYA MAKARNA ÜRETİMİ Buğdayın insan gıdası olarak işlenip kullanılmasında ekmekten sonra ikinci sırada yer alan makarnanın, M.Ö. 1700’lü yıllarda Çin’de kullanıldığı, 1292 yılında ise Marco Polo tarafından, bugün makarnanın anavatanı sayılan İtalya’ya getirildiği tahmin edilmektedir. İtalya’da hızla gelişen makarna üretimi, kısa zamanda diğer Avrupa ülkelerine yayılmıştır. ABD’nin ise ülkeye göç eden İtalyanlarla (1789) birlikte makarnayla tanıştığı belirtilmektedir. Günümüzde makarna üretiminde ilk sırada yer alan İtalya’da makarna üretimi, başlangıçta buğday üretimi için elverişli iklim koşullarının bulunduğu bölgelerde gerçekleştirilmekteydi. Gelişen teknolojiyle birlikte makarna üretimi, iklim koşullarına bağlı olmaktan çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle İtalyanların yaşadığı ülkelerde makarna fabrikaları kurulmaya başlamış ve böylece makarnanın yabancı toplumlar tarafından çok daha yakından tanınması sağlanmıştır. 1933 yılında Mario ve Guisseppe Braibanti şirketinin icadı olan otomatik devamlı makarna tesisleri, makarna üretimini endüstriyel bir hale getirmiştir. Uluslararası Makarna Organizasyonu’nun (IPO) verilerine göre; 2010 yılında 12,7 milyon ton olan dünya makarna üretimi, 2013 yılında yaklaşık 13.5 milyon tona ulaşmıştır. Üretimin birkaç ülkede yoğunlaştığı makarnada, 2013 yılı verileri itibariyle 3 milyon 326 bin tonluk üretim miktarı ve yüzde 24,6’lık payıyla İtalya, dünya makarna üretiminde ilk sırada yer almaktadır. İtalya’nın 2010 yılındaki üretim miktarı 3 milyon 194 bin ton, dünya üretimindeki payı ise yüzde 25,1’ti. Bu veriler kıyaslandığında, İtalya’da makarna üretiminin son 3 yılda bir miktar gerilediği görülmektedir. Küçük çaplı bu gerilemeye rağmen bugünkü üretim miktarıyla dünyanın en büyük üreticisi konumunda olan İtalya’yı; 2 milyon tonluk üretim ve yüzde 14,8’lik pay ile ABD, 1 milyon 191 bin tonluk üretim ve yüzde 8,8’lik pay ile Brezilya, 1 milyon 83 bin tonluk üretim ve yüzde 8’lik pay ile Rusya takip etmektedir. Bu ülkelerin 2010 yılındaki üretim miktarları ve paylarına bakıldığında; ABD’nin makarna üretiminin 2 milyon 532 bin ton ve üretimdeki payının yüzde 19,9; Brezilya’nın üretiminin 1 milyon 300 bin ton ve üretimdeki payının yüzde 10,2; Rusya’nın üretiminin 858 bin ton ve üretimdeki payının ise yüzde 6,7 olduğu görülmektedir. Buna göre; ABD’nin makarna üretimi, 2013 yılında, 3 yıl öncesine göre düşüş gösterirken aynı süreçte Brezilya ve Rusya’da üretim artışı yaşanmıştır. Dünya makarna üretiminde 5. sırada yer alan Türkiye, 2010 yılında, 606 bin tonluk üretim miktarına ve yüzde 5 üretim payına sahipken 2013 yılında üretimde ciddi bir artış yakalamış ve üretim miktarını 1 milyon tona, üretimdeki payını ise yüzde 7,4’e çıkarmıştır. Ancak üretimdeki artış miktarına rağmen Türkiye’nin dünya makarna üretimindeki sıralaması değişmemiştir. Üretimde ilk sıralarda yer alan ülkelerden İtalya, ABD ve Türkiye ihracata dönük üretim yaparken, diğer ülkeler genelde kendi iç piyasa talepleri için üretim yapmaktadır. Avrupa ülkeleri, dünya üretiminin yaklaşık yüzde 51,2’sini gerçekleştiriyor (AB ülkeleri %36.4; diğer Avrupa ülkeleri %14.8). Dünya üretiminin yüzde 38’e yakın kısmı Amerika kıtasında (Orta ve Güney Amerika %21.8; Kuzey Amerika %16.1) gerçekleştirirken, Ortadoğu ülkelerinin üretimdeki payı yüzde 4.4, Afrika ülkelerinin payı ise yüzde 4.3 civarındadır. Asya ülkeleri (%1.8) ve Avustralya (%0.4) ise dünya makarna üretiminde çok düşük paylara sahiptir. Ancak bu bölgeler tüketim, dolayısıyla da ihracat açısından potansiyel pazarlar olarak değerlendirilmektedir. Son yıllarda özellikle Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan gibi Asya Pasifik ülkeleri, makarna üretimlerini yoğun yurt içi ve bölgesel talepleri karşılamak üzere arttırma yönünde çalışmalar yapmaktadır. DÜNYA MAKARNA TÜKETİMİ VE TALEP Dünyada makarna tüketimi, dolayısıyla da makarnaya olan talep hızla artmaktadır. Yüksek besin değeri, ucuz fiyatı, kolay depolanabilmesi ve hazırlanması, üretiminde kullanılan modern teknoloji, kolay bulunabilmesi, ilave soslarla besin değerinin ve lezzetinin artırılabilmesi gibi özellikler söz konusu artışın temel nedenleridir. Makarnanın özellikle değişik malzemelerle hazırlanabilmesi, farklı yemek kültürü bulunan toplumlar arasında kabul görmektedir çünkü her toplum makarnayı kendi zevkine göre pişirebilmektedir. 2001 yılında 9.3 milyon ton olan makarna üretiminin 2003 yılında 10 milyon 446 bin tona ve 2013 yılında da yaklaşık 13.5 milyon tona çıkması, dünyada makarnaya olan talep artışının en önemli göstergesidir. IPO’nun 2013 yılına dair verilerine bakıldığında; dünyada kişi başına makarna tüketiminin en yoğun olduğu ülke, 2010 yılında da olduğu gibi 26 kilogramla İtalya’dır. Üretimde olduğu gibi tüketimde de ilk sırada yer alan İtalya’yı, 13.2 kilogramla Venezüella, 11.9 kilogramla Tunus, 10.6 kilogramla Yunanistan, 9.2 kilogramla İsviçre ve 9 kilogramla İsveç takip etmektedir. Bu ülkelerin 2010 yılı kişi başı tüketim miktarlarına bakıldığında, en büyük artışın 1.3 kilogram Venezüella’da gerçekleştiği görülmektedir (2010 yılında İtalya’yı, 12 kilogramla Venezüella, 11.7 kilogramla Tunus, 10.4 kilogramla Yunanistan, 9.7 kilogramla İsviçre ve 9 kilogramla ABD takip etmektedir). Türkiye’nin kişi başına makarna tüketimi ise 6.6 kilogramdır (2010 yılında 6 kg). Türkiye’de tüketimin yeterince artmamasında sos kalitesinin gelişmemiş olmasının, makarnanın pişirilmesi konusunda yeterince bilgi sahibi olunmamasının, üretimde çeşitliliğin yeni yeni başlamasının ve makarnanın besleyici değerinin bilinmemesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Türkiye’de, geleneksel olarak evde yapılan eriştenin kayıtlara geçmediği düşünüldüğünde, kişi başına düşen makarna tüketiminin kayıtlardaki rakamlardan daha yüksek olduğu belirtilmektedir. DÜNYA MAKARNA İTHALATI Dünya Ticaret Atlası’nın Global Ticaret Enformasyon Servisi’nin verilerine göre; 2010 yılında 2,9 milyon ton olan dünya makarna ithalatı, 2011 yılında 3,2 milyon tona ulaştı. 2012 yılında bir miktar gerileyen ithalat 3 milyon ton seviyelerinde seyretti. Aynı dönemlerde makarna ithalatının değer olarak karşılığı ise sırasıyla şöyle; 2010 yılında 3.059 milyon Euro, 2011 yılında 3.345 milyon Euro, 2012 yılında 3.651 milyon Euro. Dünya makarna ithalatı miktar ve değer bazında kıyaslandığında, miktarda azalma olmasına rağmen değer bazında artış kaydedildiği görülmektedir. 2012 verileri baz alındığında, dünya makarna ithalatının yüzde 36,3’e yakınının AB ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika) tarafından gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu ülkeler, 2011 yılında ithalatın yüzde 34,4’ünü, 2010 yılında ise yüzde 37,1’ini gerçekleştirmişti. Ülkeler bazında ise 490,5 milyon Euro ve yüzde 13,4 pay ile ABD ilk sırada yer alıyor. ABD’yi 459,1 milyon Euro ve yüzde 12,5 pay ile Almanya; 397,6 milyon Euro ve yüzde 10,8 pay ile Fransa; 260,8 milyon Euro ve yüzde 7,1 ile Japonya; 213,7 milyon Euro ve yüzde 5,8 pay ile İngiltere izliyor. Bu veriler değer bazında sıralamayı gösterirken miktar bazında sıralamada Almanya 423.159 tonla dünyanın en büyük makarna ithalatçısı konumundadır. Artan dünya nüfusu, gelişmekte olan ülkelerin geleneksel mutfaklarında yer almamasına karşın artan kişi başına milli gelirlerle birlikte Batı tarzı yemek alışkanlıklarına yönelik ilgi ve anılan tarz ürünlerin lezzeti, ucuzluğu, besleyici olması, kolay hazırlanması, uzun süre muhafaza edilebilmesi gibi özelliklerinden dolayı dünyada makarna ürünlerine olan genel talep istikrarlı bir artış göstermektedir. Makarna ürünlerinin, üretimin temel hammaddesi olan durum buğdayına bağımlı olması ve makarnalık sert buğday türünün dünyanın belirli bölgelerinde yetiştirilmesi, söz konusu ürünlere talebi olan, ancak hiç üretim yapmayan ya da üretimleri ile yurt içi talebi karşılayamayan ülkeleri net ithalatçı konumuna sokmaktadır. Ülkeler bazı zamanlarda kendi iç pazarlarında ürün çeşitliliğini sağlamak amacıyla da ithalat yapabilmektedirler. DÜNYA MAKARNA İHRACATI Dünya Ticaret Atlası’ndaki verilere göre; 2010 yılında 3,2 milyon ton olan dünya makarna ihracatı, 2011 yılında 3,5 milyon tona; 2012 yılında da yaklaşık 200 bin tonluk artış kaydederek 3,7 milyon tona ulaştı. Değer bazında dünya makarna ihracatına bakıldığında; 2010 yılında 3.487 milyon Euro olan ihracatın, 2011 yılında 3.820 milyon Euro’ya, 2012 yılında ise 4.158 milyon Euro’ya ulaştığı görülmektedir. Ancak dünya makarna ihracatındaki ve ithalatındaki rakamların birbirinden farklı olması mümkün değildir. Dünya Ticaret Atlası’ndaki veri farklılıklarının nedeni, kurumun raporlanmış veriler üzerinden hareket etmesidir. Dolayısıyla dünya ticaretine konu olan makarna miktarının ve değerinin, gerçekte bu rakamların bir miktar daha üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Ülkeler bazında makarna ihracatına bakıldığında dünyanın en büyük makarna ihracatçısının İtalya olduğu görülmektedir. İtalya tek başında dünya makarna ihracatının yüzde 48’ine yakınını (miktar bazında) gerçekleştirmektedir. Dünya Ticaret Atlası’ndaki verilere göre; 2010 yılında miktar bazında 1,7 milyon ton makarna ihraç eden İtalya, 2011 yılında bu oranı hemen hemen korumuş, 2012 yılında ise 1,8 milyon tona çıkarmıştır. Değer bazında İtalya’nın makarna ihracatı ise aynı süreçte 1.682 milyon Euro’dan 1.936 milyon Euro’ya ulaşmıştır. Türkiye, İtalya’dan sonraki en büyük ikinci makarna ihracatçısı konumundadır. Her yıl makarna ihracatını önemli oranda arttırmayı başaran Türkiye, Dünya Ticaret Atlası’ndaki verilere göre 2010 yılında 247 bin ton ihracat gerçekleştirirken 2012’de bu ihracat miktarını 436 bin tona çıkarmıştır. Aynı süreçte değer bazında Türkiye’nin makarna ihracatı 115 milyon Euro’dan 241 milyon Euro’ya ulaşmıştır. Türkiye’nin 2012 yılında miktar bazında dünya makarna ihracatından aldığı pay ise yüzde 11,7’dir. 2012 yılında dünya makarna ihracatında Türkiye’yi, 136 bin ton ve 217 milyon Euro ile Belçika, 133 bin ton ve 167 milyon Euro ile ABD, 108 bin ton ve 183 milyon Euro ile Çin ve 75 bin ton ve 54 milyon Euro ile Meksika takip etmektedir. Dünya makarna ihracatında miktar bazında veriler incelendiğinde; 2011 ve 2012 yıllarında en yüksek ihracat artışının Türkiye’de yaşandığı görülmektedir. Türkiye dışındaki diğer ülkelerde miktar bazında ihracat artışı en fazla 30 bin tonu bulurken, Türkiye’deki artış yaklaşık 100 bin tondur. TÜRKİYE’DE MAKARNA SANAYİ Türk gıda sanayinin öncü sektörlerinden biri olan makarna sanayinin temelleri, Türkiye’de Cumhuriyetin ilk döneminde atılmıştır. Önceleri tamamı ev yapımı olarak “Erişte” adı altında tüketilen makarnanın sanayi olarak Türkiye’ye giriş tarihi 1922 yılıdır. Türkiye’deki ilk makarna tesisi de 1922 yılında İzmir’de kurulmuştur. 1950’li yıllara kadar makarna üretimi küçük imalathanelerde gerçekleştirilmiş, büyük fabrikaların kurulmasına ancak bu yıllarda başlanmıştır. 1960 yılından sonraki 10 yılda Türkiye’deki makarna fabrikası sayısı ve üretim kapasitesi, 3 kat artmıştır. 1970’li yıllara gelindiğinde küçük tesisler yerini modern teknoloji kullanan büyük kapasiteli fabrikalara bırakmıştır. 1962 yılında 33 bin ton/yıl ton olan Türkiye’deki kurulu kapasite, 1970’li yıllarda büyük fabrikaların açılmaya başlamasıyla 100 bin ton/yıla, 1980 yılında 250 bin ton/yıla ve yeni fabrikaların kurulmasıyla birlikte diğer fabrikaların da kurulu kapasitelerini arttırmaları sonucu 1993 yılında 530 bin ton/yıla ulaşmıştır. Sonraki yıllarda Türkiye’de makarna üretimi ve kalitesi de artarak uluslararası pazarlarda rekabet edebilir hale gelmiş ve fabrika sayısı 26’ya ulaşmıştır. Bu fabrikalardan Nuh’un günlük kapasitesi 680 ton civarında olduğu; Durum (Arbel), Beşler ve Barilla’nın her birinin günlük kapasitelerinin 300 tonun üzerinde; Tat, Piyale, Doğa, Kombassan, Selva ve Mutlu’nun günlük kapasitesinin ise 200 tonun üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. 1990’lı yılların başlarından itibaren ülke çapında ihracata yönelik sanayileşme stratejisinin ağırlıklı olarak uygulanmasıyla birlikte Türkiye’nin makarna ihracatında görülen canlanma, iç talepteki eş zamanlı büyüme ile paralel gelişince, makarna sektöründe faaliyette bulunan büyük fabrikalar kapasitelerini artırma yoluna gitmişlerdir. Türkiye makarna ihracatının en yüksek seviyelerinden birinin yakalandığı 1997 yılında, toplam kurulu kapasite 710 bin ton/yıl seviyesine çıkmıştır. Türkiye, 2010 yılı itibariyle 1 milyon 300 bin tonu aşan kurulu kapasite ile dünyanın en büyük makarna üreticisi ülkelerinden biridir. Ancak özellikle son yıllarda firmaların yaptığı fabrika ve teknoloji yatırımlarıyla birlikte bu kapasitenin 1 milyon 700 bin ton civarına ulaştığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de makarnanın hammaddesi olan durum buğdayı, ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Batı Anadolu’da üretilmektedir. Bu yüzdende Türkiye’de makarna üreten fabrikalar da daha çok bu bölgelerde yoğunlaşmışlardır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi; başta Gaziantep ili olmak üzere yüzde 35’le ilk sırayı alırken, bu bölgeyi başta Ankara ili olmak üzere Orta Anadolu (%40) ve başta İzmir ili olmak üzere de Ege Bölgesi (%25) takip etmektedir. Sektörde faaliyet gösteren ve her birinin kurulu kapasitesi 170 ton/gün’ün üzerinde olan 7 büyük firma, sektörün kapasitesinin yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Bugün Türk makarna sanayi içerisinde; bölgesel talebi karşılamaya yönelik çalışan tesislerin yanı sıra teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek düzeyde gelmiş, üretiminin önemli bir bölümünü ihracata yönlendirmiş 22 fabrika faaliyet göstermektedir. Türkiye’deki tüm makarna fabrikaları, üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretmektedir. Oysa bu durum Avrupa ve A.B.D. üreticilerinde fazlaca yaygın olmayan bir sistem olup, Türk üreticilerine öncelikle düşük maliyet, standardizasyon, araştırma-geliştirme ve yüksek kalite gibi avantajlar sağlamaktadır. TÜRKİYE’NİN MAKARNA ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ Türkiye’de makarna üretimi yıllar itibariyle artış göstermekle birlikte zaman zaman iç ve dış talepteki gelişmeler nedeniyle dalgalı bir seyir izleyebilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de üretimi belirleyen unsurların başında sert durum buğdayının rekoltesi gelmekte ve rekoltenin düşük olduğu yıllarda üretim artışı yavaşlamaktadır. 1990’lı yıllara kadar üretim, talep artışına paralel bir seyir izlerken sonraki yıllarda ihracat artışına bağlı olarak üretim yurt içi talepten daha fazla artmıştır. 1985 yılında 217 bin ton olan makarna üretimi 1990 yılında yüzde 35,9 oranında artarak 295 bin tona, 1995 yılında ise yüzde 39,3 artışla 411 bin tona ulaşmıştır. 1997 yılında, iç pazarda süper marketlerdeki hızlı gelişim ve perakende gıda ticaretindeki payların artması, sektörel reklam ve tanıtım faaliyetlerinin başarılı geçmesi, yeni yatırımların devreye girmesi ve en önemlisi ihracatın 136 bin tona ulaşması sonucu üretim 455 bin tona ulaşmıştır. 1998 ve 1999 yıllarında ise dünyada yaşanan global kriz ve Rusya krizine bağlı olarak sektörde faaliyet gösteren firmalar, özellikle Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde büyük pazar kaybına uğramış, ihracattaki azalışa bağlı olarak, üretim bir önceki yıla göre 31 bin ton azalırken, ihracattaki azalma 42 bin ton olmuştur. 1998 yılında da iç talepteki artış devam etmiş ancak 2000 yılının Kasım ayından sonra Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve bu krizin 2001 yılında da devam etmesi, aşırı rekabet içinde ve zor durumda bulunan sektörü, olumsuz yönde etkilemiş ve iç talep daralmıştır. 2000 krizi ile birlikte bazı firmalar üretime ara vermek durumunda kalmışlardır. Bir kısmında kapasite kullanım oranları %25’lere kadar düşmüştür. Firmalar daralan talep karşısında yurt içi talebi canlandırmak için artan maliyetlerine rağmen fiyat seviyesini aynı tutmaya çalışmış, ayrıca TL’nin aşırı değer kaybı sonucu ihracat faaliyetlerine önem vererek ihracatlarını artırmışlardır. Günümüzde dünya buğday üretiminde dokuzuncu, makarna üretiminin temel hammaddesi olan durum buğdayı üretiminde de ülkeler bazında altıncı sırada bulunan Türkiye, dünya makarna üretiminde de 2011 yılında gerçekleştirdiği 851 bin tonluk üretimle 5. sırada yer almaktadır. 2011 yılına ilişkin üretim verisi Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) tarafından açıklanmıştır. Uluslararası Makarna Organizasyonu IPO’nun 2013 yılına dair açıkladığı verilerde, Türkiye makarna üretiminin 1 milyon tona ulaştığı belirtilmektedir. Makarnanın tüketimi; yüksek besin değeri, ucuz fiyatı, kolay depolanabilmesi ve hazırlanması, üretiminde kullanılan modern teknoloji, kolay bulunabilmesi ve ilave soslarla besin değerinin ve lezzetinin artırılabilmesi gibi özellikleri ile nedeniyle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artma eğilimindedir. Ancak yıllar itibariyle istikrarlı bir şekilde artan iç talebe karşın, kişi başına tüketim, makarna sektöründe söz sahibi ülkelerin değerlerinden geride kalmaktadır. 2012 yılı itibariyle Türkiye’deki kişi başına düşen tüketim miktarının 6,1 kilogram olduğu tahmin edilmektedir. IPO ise 2013 için bu rakamı 6,6 kilogram olarak açıklamaktadır. Türkiye, kişi başına düşen 6,6 kg’lık tüketim miktarıyla dünya sıralamasında 21. sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki kişi başına makarna tüketiminin bölgesel dağılımı incelendiğinde, Marmara Bölgesinin 6.4’lük oranla ilk sırayı aldığı ve bu bölgeyi sırasıyla Ege ve İç Anadolu Bölgelerinin izlediği görülmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde kişi başına düşen makarna tüketimi, bu tür ürünlerin daha çok evlerde hazırlanması ve geleneksel yemek alışkanlıklarında, makarnaya ikame ürünler olan bulgur ve eriştenin büyük yer tutması gibi nedenlerle yaklaşık 3.6 kg seviyelerinde kalmaktadır. Yine bölgeler bazında son üç yıllık tüketim rakamlarına göre yapılan bir değerlendirmede, makarna ürünleri tüketiminin İç Anadolu Bölgesi’nde hızlı bir gelişim gösterdiği ve Akdeniz Bölgesi’nde ise büyük ölçüde turizmin etkisiyle talep canlanması yaşayan “Catering” sektörünün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde arttığı görülmektedir. Türkiye’de makarna çeşitleri arasında daha çok çubuk, spagetti, erişte, tırtıl, lokma, bamya, midye, burgu ve fiyong şeklinde makarnalar tüketilmekte olup, son yıllarda ihraç amaçlı değişik çeşitlerde makarnalar da firmaların ürün yelpazelerinde yerlerini almaktadır. Ayrıca tel, arpa, harf ve yıldız şeklindeki şehriyeler ve kuskus da tüketiciler tarafından yoğun olarak rağbet görmektedir. TÜRKİYE’NİN MAKARNA İTHALATI Türkiye’de makarna sektörünün üretim kapasitesi, talebi karşılamada yeterli düzeyde olduğu için ithalat çok düşük seviyededir. Türkiye’de yapılan makarna ithalatı daha ziyade lüks tüketime giren mallara yönelik olarak yapılmakta, bu tür ürünler lüks otel ve lokantalarda tüketilmektedir. Türkiye’de, üretimi yaygın olarak yapılan çeşitlerden ziyade az rastlanan çeşitler ithal edilmektedir. Tür olarak kurutulmuş sınıfına giren makarnalar ithal edilirken gümrük tarife cetvelinde “DİĞER” kısmına giren makarnalarda yoğunluk gözlenmektedir. Son yıllarda en fazla ithalatın gerçekleştirildiği yıllardan bir olan 2010’da 2.082 ton makarna ithalatı yapılmıştır. 2010 yılında ithalatın miktar bazındaki yüzde 62,8’i İtalya’dan gerçekleştirilmiştir. 2010 yılında ithalat miktar bazında 2009 yılına göre yüzde 16,7 oranında, değer bazında ise yüzde 13,2 oranında artarak 5,2 milyon Dolar değerinde gerçekleşmiştir. 2010 yılında Türkiye’nin toplam makarna ithalatından İtalya değer bazında yüzde 67 pay alırken, Çin yüzde 8,3, İsviçre ise yüzde 5,8 oranında pay almıştır. Türkiye makarna ithalat, 2011 Ocak-Temmuz döneminde de, bir önceki yılın aynı dönemine göre; değer bazında yüzde 24,7 oranında artışla 3,5 milyon Dolara, miktar bazında ise yüzde 20,9’luk artışla 1.419 tona ulaşmıştır. İtalya’nın makarna ithalatındaki üstünlüğü, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de belirgin olarak görülmektedir. Türkiye’de İtalya, Çin ve Tayland dışındaki hiçbir ülkeden düzenli ithalat yapılmamakla birlikte, yıldan yıla bazı değişiklikler olabilmektedir. TÜRKİYE’NİN MAKARNA İHRACATI Türkiye’nin ilk makarna ihracatı, makarna sanayinin üretime geçtiği 1922 yılından 48 yıl sonra, 1970 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’nin makarna ürünleri ihracatında, dönemsel olarak görülen dalgalanmalara rağmen, uzun dönemde önemli artışlar kaydedilmiştir. 2009 yılında yaşanan küresel kriz neticesinde değer bazında düşüşe geçen ihracat, 2010 yılında krizin etkilerinin azalması sonucu 297 bin ton ve 186 milyon Dolar düzeyinde gerçekleşerek bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 39.3 oranında; değer bazında da yüzde 24.4’lük artış kaydetmiştir. Günümüzde dünya makarna ihracatında İtalya’nın ardından ikinci sırada yer alan Türkiye, 2011 yılını, 142 ülkeye gerçekleştirdiği 405 bin ton makarna ihracatıyla kapatmıştır. 2012 yılında gerçekleştirilen ihracat miktarı ise Dünya Ticaret Atlası’ndaki verilere göre 436 bin ton civarındadır. Genel olarak Türk makarna ihracatının seyrini 1970-1990 ve 1990 sonrası dönemleri olarak iki ayrı devrede incelemek mümkündür. İlk dönemde, yeni açılan makarna fabrikalarının devreye girmesi, mevcut olanların da kapasite artırımlarına gitmeleri sonucu makarna ihracatının istikrarlı ve oldukça hızlı bir artış eğilimi içerisine girdiği görülmüştür. Ancak bu artışlar, makarna ürünlerine yönelik yurt içi talebin bu ürünlere ait arz miktarıyla paralel seyretmesi ve aradaki miktar farklarının yüksek dış satım rakamlarına izin vermemesi nedeniyle yüksek seviyelere ulaşamamıştır. 1970 yılında sadece 13 ton olan Türkiye’nin makarna ihracatı, 1980 yılında 169 kat artarak 2.197 ton’a, 1980 - 1990 yılları arasında da 6 kat artarak 13.022 ton’a ulaşmıştır. 1990 ve sonrasını kapsayan ikinci dönemde ise ihracata yönelik sanayileşme stratejisinin ağırlıklı olarak uygulanması ve ihracat potansiyeli olan firmaların, üretim miktarlarını ve kapasite kullanım oranlarını artırması sonucunda oluşan yurtiçi talep fazlası üretim, ihracatı arttırmıştır. Öte yandan 1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte bağımsızlıklarına kavuşan Türk Cumhuriyetleri’nin yeni pazarlar olarak ortaya çıkması, 01.01.1996 tarihinden itibaren uygulamaya giren Gümrük Birliği Anlaşması ve Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ihracatçılara dünya fiyatları üzerinden makarnalık buğday alımı imkanının sağlanması gibi etkenler, Türkiye makarna ihracatının yıllar itibariyle artmasına destek olmuştur. Ancak Türkiye’nin makarna ihracatının 30 yıllık seyrinde kaydedilen bütün gelişmelere karşın, sektörün dış satım gücünü olumsuz yönde etkileyen önemli olaylar, makarna ürünleri ihracatının 1999 ve 2000 yılları itibariyle, 1988 yılı seviyelerine kadar gerilemesine neden olmuştur. Söz konusu olaylar kronolojik bir şekilde incelendiğinde; 1991 Körfez Krizi sonucu Türkiye’nin 4. büyük makarna ürünleri pazarı olan Irak’a konulan ambargo, 1996 yılında Türkiye’nin en önemli ihraç pazarı olan ABD’nin Anti Damping ve Telafi Edici Vergi uygulamasına geçmesi, 1997 Güney Doğu Asya, sonrasında da 1998 Rusya krizleri, Türk ihracatçıların potansiyel pazarlarını yeterince değerlendirememesine neden olmuştur. 1989-1995 yılları arasında ABD, 1995-1999 yılları arasında Rusya Federasyonu, 2000 yılında Belçika ve 2001 yılında Gürcistan, Türkiye makarna ürünleri ihracatçılarının yöneldiği en önemli pazarlar olurken; 2003 ve 2004 yıllarında, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan en önemli ihraç pazarları olarak ortaya çıkmışlardır. 2005, 2006, 2007 ve 2008 yılları içerisinde Türkiye’nin en önemli ihraç pazarları Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Benin olurken; 2012 yılındaki en önemli ihraç pazarları ise sırasıyla Angola, Benin, Irak, Togo ve Japonya olmuştur.
Dosya Kategorisindeki Yazılar