BLOG

İSO 500’de un ve makarna firmaları fırtınası

12 Ekim 202310 dk okuma Editör

İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayi sektörünün devler ligini belirleyen ve 1968 yılından bu yana aralıksız yapılan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2022 yılı sonuçlarını açıkladı. İsmi açıklanan firmalar arasında un, makarna ve bisküvi üreticisi 16 firma yer aldı.

İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı İSO 500 çalışmasında listenin ilk 10 sıralaması değişmezken üretimden satışlara göre en büyük kuruluş 418,4 milyar liralık satışlarıyla Tüpraş oldu. İkinci büyük kuruluş 189,2 milyar lira ile Star Rafineri oldu. Üçüncü sırada ise 140,1 milyarlık üretimden satışlarıyla Ford Otomotiv yer aldı. 

İSO 500 listesinde sektörümüzü ilgilendiren firmalar dikkat çekti. İsmi açıklanan firmalar arasında 6 un üreticisi ve 6 makarna üreticisi ve 4 tane de bisküvi, maya ve nişasta üreticisi firma yer aldı. 

İsmi açıklanan firmalar arasında bisküvi ve atıştırmalık sektörünün ünde gelen firmalarında Eti Gıda Sanayi 18 milyar 906 milyon liralık üretimden satışlarıyla listenin 43. sırasında yer aldı.

Makarnacılık sektörünün önde gelen firmalarından Oba Makarnacılık Sanayi, 7 milyar 697 milyon liralık satış rakamlarıyla listede 118. sırada yer alan ilk makarna şirketi oldu. 138. Sırada yer alan Mutlu Makarnacılık Sanayi ise 6 milyar 805 milyon liralık satışıyla sektörde kendine ikinci sırada yer buldu.

Un sektöründe ise Türkiye’nin ilk ambalajlı paketli unu Sinangil’i üreten Eksun Gıda Tarım Sanayi 3 milyar 859 milyon liralık üretimden satışlarla listenin 255. sırasında yer aldı. Üretimden net satışlarda 3 milyar 644 milyon lira ile Ulusoy Un 273. sırada yer alırken, son dönemde yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Doruk Un Sanayi ise 2 milyar 239 milyon liralık üretimden satışla 465’nci sırada yer aldı. 30 yıldır un ve makarna üreten ve 21 yıldır İSO 500 firmaları arasında sürekli kendine yer bulan Beşler Makarna Un İrmik Sanayi, 2 milyar 547 milyon liralık satış rakamlarıyla 399'uncu sırada yer aldı. 

Makarna üreticisi firmalar.

Un üreticisi firmalar.

Bisküvi, maya ve nişasta üreticisi firmalar.

Ulusoy: Hedef en büyük 100 sanayi kuruluşu arasına girmek

İSO 500 listesinde Türkiye’nin en büyük 273. sanayi kuruluşu olan Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy “Yeni hedeflerimiz için tüm ekiplerimizle çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz” dedi.

Günhan Ulusoy, şirketin yeni hedefleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “2021 yılına göre listede 102 basamak birden yükselirken hedefimiz; Ulusoy Un olarak artık sadece un değil, un ve unlu mamuller kategorisinin tamamında global bir üretici olarak yer almak. İlerleyen dönemde buğdaydan sofraya giden zincirin hepsinde özellikle de tüketici tarafında yer almak istiyoruz. Bu anlamda attığımız en önemli adım da 2022 yılı ocak ayında Söke Un’u ailemize katmaktı. Söke’nin bize kattığı perakende ürün tecrübesini, un ve unlu mamuller kategorisinde büyütmek ve genişletmek hedefindeyiz” diye konuştu.

101 ülkeye ihracat yaptıklarını ve anlatan Günhan Ulusoy şöyle devam etti: “İhracatımızı güçlendirmeyi sürdürürken, nisan ayında Hatay’da yeni fabrika satın alımımızla birlikte toplam üretim kapasitemiz 4.200 ton/güne ulaşarak Türkiye un pazarının lideri ve açık ara en büyük un üreticisi konumumuzu korumaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönem hedefimiz ise Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında ilk 100’e girebilmek.”

SATIŞLAR YÜZDE 119 ARTARAK 4 TRİLYON 485 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, daha önce Mayıs ayının sonlarında duyurulan İSO 500 çalışmalarının bu yılki geç açıklanmasını yaşanan büyük deprem felaketine bağladı. Bahçıvan’ın açıklaması şöle:

Bu yıl biraz gecikmeli olarak açıklıyoruz. Gecikme nedenimize kısaca değinecek olursam; bu yılın başında ülkemizi derinden yaralayan Kahramanmaraş depremini yaşamış bulunuyoruz. On binlerce vatandaşımızı kaybettik. Acılarımız hala çok taze. Buradan bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum.

Dünyada eşi benzeri olmayan ve 11 ilimizi etkileyen felaketin ekonomik yıkımı da büyük oldu. Birçok sanayi tesisimiz haftalarca faaliyete geçemedi. Devletimiz bu bölgede mücbir sebep hali ilan ederek firmalarımızın vergisel yükümlülüklerini erteledi.

Takdir edersiniz ki İSO 500 Büyük listesi içinde her yıl bu 11 ilimizden çok sayıda sanayi kuruluşumuz yer alıyor. 2021 listemizde bu rakam 72 idi. 2022 yılında ise bu sayının 66 olduğunu görüyoruz. Bu şirketlerimizin de mali verilerini paylaşabilme noktasına gelmesiyle birlikte İSO 500 araştırmamıza başlayarak en kısa sürede tamamladık.

Burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Listeye bölgeden giren sanayi tesislerimizin bazıları ağır hasar aldı, bazıları hafif… Hasarı ne olursa olsun, tüm sanayi tesislerimiz; başta çalışanlarının fedakarlığı olmak üzere, devletimizin ve sanayicilerimizin büyük dayanışmasıyla çarklarını kısa sürede yeniden döndürmeyi başardı. Bunun için emeği geçen, sanayicilerimiz başta olmak üzere herkese teşekkür etmek istiyorum.

Yaptığımız İSO 500 Büyük araştırmasıyla sanayimizin ve kısmen de Türkiye ekonomisinin, gerçek anlamda bir check-up’ını ortaya koyabilmemizdeki en temel faktör, şirketlerimizin bu bilgileri bizlerle paylaşmasıdır. Bu nedenle şirket verilerini bizlere ileterek İSO 500 araştırmamızın ortaya çıkmasının en büyük paydaşı olan tüm sanayi kuruluşlarımıza da buradan şükranlarımızı sunuyorum.

2022 yılı İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmamızın sonuçlarına geçmeden bu sonuçların arka planına çok kısa bir göz atılması gerektiğini düşünüyorum. Neydi o gelişmeler diye hatırlayacak olursak; her şeyden önce küresel ekonomide enflasyonun geri dönüşünü yaşadık. Rusya-Ukrayna savaşının başta enerji ve gıda sektörlerinde yol açtığı ek fiyat şoklarını gördük. Artan enflasyon karşısında merkez bankalarının faiz artırımlarını hızlandırdığı, belirsizlik ikliminin yoğunlaştığı zor bir yılı geride bıraktık.

Kuşkusuz ekonomimiz bu gelişmelerden etkilendi. Fakat ilk yarıda güçlü ihracat ve yıl genelinde iç talebin canlılığı sayesinde 2022 yılında ekonomimiz yüzde 5,5 büyüyerek dünyadaki bu negatif süreçten ayrışmayı başarabildi. Ancak bu büyümenin hiç kuşkusuz yüksek enflasyon ve cari açık gibi ciddi maliyetleri de oldu. Finansal istikrara verdiği katkı ve sürdürülebilirliği tartışılan, rasyonel ekonomi politikalarından uzak “Yeni Ekonomi Modeli” çerçevesinde, kur ve faizleri düşük tutan ve kredi akışını kısıtlayan çok sayıda düzenleme, yıl genelinde reel sektörün finansman koşullarını belirledi.

Araştırmanın sonuçlarına baktığımızda İSO 500’de üretimden satışlar 2022 yılında yüzde 119 oranında artarak 2 trilyon 48 milyar liradan 4 trilyon 485 milyar liraya çıktı. Bu yüksek oranlı artışta, ihracattaki güçlü performansın yanı sıra canlı yurt içi talep, yükselen kur ve fiyatlar ile ihracat gelirlerinin TL karşılıklarındaki artışın belirleyici rol oynadığını söyleyebiliriz.

İSO 500 Büyük kuruluşlarının üretimden satışlardaki reel değişimlerine baktığımızda da şu sonuç dikkat çekiyor: 2022 yılının verileri yılsonu tüketici enflasyonu ile arındırıldığında üretimden satışların reel olarak 2021 yılına göre yüzde 33,3 ile oldukça yüksek bir artış sergilediği görülüyor.

Reel değişimleri hesaplarken son yıllarda hep yaptığımız gibi bu yıl da, yılsonu TÜFE enflasyonunu kullandık. Fakat diğer taraftan biliyoruz ki 2022 sonunda TÜFE enflasyonu yüzde 64,27 iken ÜFE enflasyonu yüzde 97,72’ye ulaşmıştı.

Bu noktada sanayicinin ekonomik gerçeklerini yansıtan asıl enflasyonun ÜFE olduğunu hatırlatarak, ÜFE’nin çok daha hızlı arttığını ve üretici ile tüketici enflasyonu arasındaki makasın oldukça geniş olduğunu vurgulamak istiyorum. Nitekim yılsonu ÜFE enflasyonu kullanıldığında, üretimden satışlardaki reel artış yüzde 10,8’e iniyor.

Üretimden satışların 50’lik gruplara göre dağılımına bakacak olursak; ilk 50 kuruluşun uzun yıllardır yüzde 50 bandında seyreden ağırlığının bu yıl biraz daha artırarak yüzde 52’ye çıktığı görülüyor. İlk 100 firmanın İSO 500 içindeki payı ise yüzde 65’lere ulaşıyor.

Sıralamada 100-200 arasında kalan şirketlerin İSO 500’deki ağırlığı yüzde 14,4 olurken, geriye kalan 300 şirket de yüzde 20,6’lık pay almış bulunuyor. Bu verilerin geçmişte de benzer bir görünüm sergilediğini söyleyebiliriz.

İHRACAT PERFORMANSI SEVİNDİRİCİ

İSO 500’ün ihracat performansına baktığımızda, Türkiye genel ve sanayi ihracatına yaptığı katkının çok değerli ve yüksek olduğunu görüyoruz.

Hatırlayacak olursak, zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen ülkemiz 2022 yılı ihracatında oldukça önemli bir başarı sağladı. İhracat yüzde 12,9 oranında artarak 254 milyar doları aştı.

İSO 500’ün ihracatı ise yüzde 14,1’lik artışla 98 milyar dolara yaklaştı. Görüldüğü üzere İSO 500’ün ihracat artışı, Türkiye genelinin 1,2 puan üzerinde gerçekleşti. Böylece hem Türkiye hem de İSO 500 tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaşılmış oldu. İSO 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payına baktığımızda; ise bu oranın yüzde 40’lar civarında olduğunu görüyoruz.

İSO 500’ün 2022’de faaliyet karı yüzde 96 oranında artarak; 342 milyar liradan 671 milyar liraya çıktı. Buna karşılık faaliyet karlılığı oranı, yüzde 14,8’den 2 puan düşerek yüzde 12,8’e geriledi.

Benzer şekilde faiz, amortisman ve vergi öncesi karın yüzde 100’e yakın bir artışla 405 milyar liradan 808 milyar liraya yükseldiğini görüyoruz. Aynı yılda FAVÖK karlılığı oranı, aynen faaliyet karlılığında olduğu gibi 2,1 puan düşüşle yüzde 17,5’ten yüzde 15,4’e geriledi.

LİSTEDE ANADOLU’NUN AĞIRLIĞI ARTIYOR

İSO 500’de yer alan kuruluşları bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıraladığımızda, dağılımın Anadolu lehine değişmeye devam ettiğini görüyoruz.

Son yıllarda sayısal olarak düşüş eğiliminde olmasına karşın en büyük pay 152 firma ile halen İstanbul Sanayi Odası’na ait. İstanbul’u 40 kuruluş ile Kocaeli Sanayi Odası izliyor.

Bu odalarımızın ardından Ankara Sanayi Odası 39, Ege Bölgesi Sanayi Odası 38 kuruluşla sıralamada yer alıyor. Daha sonra 28 kuruluş ile Gaziantep Sanayi Odası, 17 kuruluş ile Kayseri Sanayi Odası ve 15 kuruluş ile de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası geliyor.

İSO 500’ün sektörel dağılımına baktığımızda Odamız tarafından oluşturulmuş olan 10’lu sektör gruplandırmasına göre şöyle bir dağılım ortaya çıkıyor:

2022’de üretimden satışlara göre en yüksek paya sahip olan sektör yüzde 23,4 ile “ana metaller ve makine imalatı sanayii” oldu. İkinci sırada yüzde 23,3 ile “kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri” yer alırken bu sektörün payı neredeyse ilk sıradaki sektörle aynı seviyeye ulaşmış durumda. Üçüncü sırada ise yüzde 14’lük payıyla “kara, deniz taşıtları ve yan sanayii” yer aldı.

TÜPRAŞ YİNE ZİRVEDE

İSO 500 çalışmasında 2022 yılında üretimden satışlara göre en büyük kuruluşumuz 418,4 milyar liralık satışlarıyla Tüpraş oldu. Bu kuruluş uzun yıllardır sürdürdüğü liderliğini 2022 yılında da korudu. 2022 yılında üretimden satışlara göre ikinci büyük kuruluş 189,2 milyar lira ile Star Rafineri oldu. Üçüncü sırada ise 140,1 milyarlık üretimden satışlarıyla Ford Otomotiv yer aldı. Tabloda sıralamanın ilk 10’unda yer alan şirketlerde 2021 yılına göre bir değişiklik olmadı.

2022 yılına ait İSO 500 sonuçları, sanayimizin zorlu bir yılı güçlü bir performansla tamamladığının bir kanıtı niteliğindedir. Zira sanayi devlerimizin birçok temel göstergede azımsanmayacak iyileşmelere imza attığı görülüyor. Öte yandan gerek küresel ve yerel ölçekteki birçok makro gösterge ve gelişme, 2023’ün sanayicilere çok daha zorlu koşullar sunduğunu bize gösteriyor. Bu sürecin etkilerini önümüzdeki yıl açıklayacağımız 2023 yılı İSO 500 sonuçlarında görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır.

Çünkü küresel ekonomide sıkılaşan para politikalarının etkilerini gecikmeli olarak görmeye başladık. Nitekim gerek dünya üretiminin seyri, gerekse Euro Bölgesi, ABD ve İngiltere gibi ana ihracat pazarlarımıza ilişkin beklentiler, 2023’te 2022’ye göre daha düşük büyüme temposuna işaret ediyor.

ÖNLEMLER 2023 İSO 500 SONUÇLARINA OLUMSUZ YANSIYACAK

İhracatın büyümeye katkısının yüksek seyrettiği 2021 genelinde ve 2022’nin ilk yarısında güçlü seyreden İhracat İklimi Endeksi, 2022 yılı ikinci yarısından itibaren zayıflamaya başladı. 2023 Ağustos itibarıyla da 50 eşik değerinin altına düşerek daralma bölgesinde yer aldı. Bu anlamda küresel görünümün ihracat açısından belirgin bir iyimserlik sunduğunu söylemek oldukça zor.

Yurt içi gelişmelere bakacak olursak, özellikle bu yılın ikinci yarısından itibaren, enflasyon ve cari açık gibi temel makro kırılganlıklarımıza karşı bir mücadele döneminin başlangıcındayız. Bu doğrultuda atılan adımlar kaçınılmaz olarak büyümede bir ivme kaybına yol açacak. İSO Türkiye İmalat PMI’ın yılın ikinci yarısıyla birlikte daralma bölgesine düşmüş olması da bunu teyit ediyor. Özellikle yeni siparişler ve yeni ihracat siparişleri gibi alt kalemlerde yaşanan sert düşüşler önümüzdeki aylara ilişkin iyimserliği sınırlıyor.

Diğer yandan Merkez Bankamızın, Haziran’dan itibaren başlattığı sıkılaştırma sürecine bağlı olarak piyasa faizlerinde de sert yükselişler söz konusu. Bu sürecin aynı zamanda özellikle güçlü tüketim eğiliminin körüklediği ithalatı azaltması bekleniyor. Dolayısıyla, ihracatın geriye çekildiği bir dönemde, sanayi üretimini destekleyen güçlü iç talebin de bir miktar zayıflaması kaçınılmaz.

Faiz artırım sürecinin bir başka çıktısı ise, etkilerini bir süredir görmeye başladığımız üzere, sanayicimizin finansman maliyetlerindeki belirgin artış olacak. Tüm bu unsurların 2023 İSO 500 araştırma sonuçlarında satış performansı, finansman maliyetleri, ihracat ve kaynak yapısı gibi göstergelere olumsuz yansıması şaşırtmayacak.

“ORTA VADELİ PROGRAMI” ÇOK ÖNEMSİYORUZ

İSO 500 verilerini, sanayicilerimizin ülkemizin geleceğine olan inancının bir göstergesi olarak da kabul etmeliyiz. Bu inancın ve azmin azalmadan devam edebilmesi için sanayicimizin, üretim hayatımızın en büyük ihtiyacı; finansal istikrardır. Bu bağlamda, her fırsatta dile getirdiğimiz sürdürülebilir ve nitelikli büyüme için gerekli olan finansal istikrarın yeniden tesisi doğrultusunda ekonomi yönetimi tarafından atılan adımları önemli buluyoruz.

Bu nedenle hepimizin beklediği ve Oda olarak da destek verdiğimiz, üzerinde özenli bir çalışma yapılarak kısa süre önce açıklanan “Orta Vadeli Programı” çok önemsiyoruz.

Kararlılıkla uygulanmasını beklediğimiz Orta Vadeli Programın başarısının, ülkemizin uzun süredir ihtiyaç duyduğu dış kaynak akışını da sağlayacağına inanıyorum. Bu kaynak akışının; uzun süredir ihtiyaç duyduğumuz teknolojiye dayalı, nitelikli yeni sanayi yatırımları ile buluşturulması en büyük dileğimiz.

Özel Dosya Kategorisindeki Yazılar