COVID-19 gıda tüketiminde birçok tercih değişikliğine sebep oldu. Tüketiciler sağlıkları ve ne yedikleri konusunda daha fazla endişe duymaya başladı. Bu endişeli davranış durumu yıllarca geçerli olacak gibi görünüyor. Sağlık ve zindelik insanlar için öncelik olmaya devam ediyor. Tüketiciler günlük diyetlerinde besinsel faydalar sağlayan bileşenler aramaya başladı. Bu tüketici alışkanlıkları, doğal, temiz etiketli ve bitki bazlı ürünlere olan talebi 2022 ve sonrasında artıracak.
Ekmek, yüzyıllardır dünyanın her yerindeki insanların temel besin kaynağı olmuştur. Unlu mamüller sadece gelişmiş ekonomilerde değil, az gelişmiş veya gelişmekte olan ekonomilerde de insanların günlük beslenmesinde yer almaktadır. Pandemi kaynaklı kilitlenme sırasında bile bu pazarın büyümesine katkıda bulundu. Beklentiler bu pazarın büyüyerek yoluna devam edeceği yönünde.
COVID-19 son iki yılda unlu mamüller pazarı üzerinde önemli bir etki yarattı. Pek çok fırıncı, pandeminin zirvesi sırasında unlu mamullerin yetersiz satışı ve işçi sıkıntısı nedeniyle zorlandı. Sektörde küçük fırıncılar, kısıtlamalardan en çok etkilenenler oldu. Paketli ve uzun raf ömrüne sahip ürünler ise büyük ilgi gördü.
Tedarik kıtlığından işgücü karmaşıklığına kadar, fırıncılık endüstrisi geçen yıl her şeyi gördü. COVID-19 zorlukları, işgücü kıtlıkları ve tedarik zinciri sorunları arasında, fırıncılık endüstrisi bir değişim kasırgasında ön sırada yer aldı. 2021'in üçüncü çeyreğinden itibaren sektörlerde hızlı bir toparlanma göründü.
2020 ve 2021 yılları pandemiyle geçen ve hayatımızı değiştiren yıllar oldu. Yeme içmede sağlığın birçok tüketici için ilk sırada yer aldığı döneme girdik. Fırıncılar da bu dönemde ayakta kalabilmek için birçok yeniliğe gitti. Özellikle endüstriyel fırınlar için büyüme fırsatları olacağına inanıyorum.
Tüketicilerin büyük bir kısmı vücut dirençlerinin düşmemesi için diyetlerinde tükettikleri şeker miktarını azaltmak istiyor. Bu nedenle, şekeri azaltılmış ürünlerde bir kayış olacağını düşünüyoruz. Fırın dolgularındaki şeker miktarını azaltmak, endüstriyel fırınların büyüyen sağlık trendinden faydalanmasına potansiyel olarak yardımcı olabilir.
Sağlık kuruluşları, küresel tüketicilerin bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecek ve içecek ürünlere ilgisinin arttığını söylüyor. Bundan fırınlarda üzerine düşeni yapıyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerinde piyasaya sürülen unlu mamullerdeki zencefil, zerdeçal ve narenciye bileşenlerinde artış görüyoruz. Bu bileşenler, tüketicilerin artan sağlık endişelerine paralel olarak sağlık özellikleriyle bilinir.
UZUN RAF ÖMRÜ TERCİH EDİLİYOR
Dünya çapındaki pandemi nedeniyle tüketiciler süpermarketlere yapılan seyahatleri azalttı. Ekmek ve diğer unlu mamul çeşitleri, arzın azalması durumunda insanların evlerinde stok tutmaktan hoşlandıkları ürünler. Bu süreçte raf ömrü daha uzun olan ürünlere yol yönelme var. Ekmek ve unlu mamüller konusunda ürünlerin raf ömrünü uzatmanın en kolay ve yolu donmuş evde pişirilen ürünleri işaret ediyor. Son iki yılda küresel çapta bu ürünlere büyük bir rağbet olduğu görülüyor.
DAHA BESLEYİCİ İÇERİK
Tüketiciler giderek daha fazla bitki bazlı ve esnek diyetlere yöneliyor. Fırıncılık sektörü için bu yumurta, tereyağı ve krema kullanmamak anlamına gelse de birçok tüketici lezzetten ödün vermeyen bitki bazlı ürünler talep ediyor. Endüstriyel fırınlar için en iyi tadı olan bitki bazlı ürünleri yaratmak için inovasyona ağırlık veren firmalar bir adım daha önce çıkacak.
Fırıncılık endüstrisindeki büyük sağlık bilinci hareketini destekleyen bir diğer trend, yüksek lif, yüksek protein ve yüksek meyve içeriği içeren daha sağlıklı ekmek ve kek seçenekleri olacaktır. Üreticiler, daha besleyici yoğun içerikler sağlayabilecek tedarikçiler aramaya başlıyor. Bu endüstriyel fırınların işlerini büyütmeye devam etmeleri için bir fırsat olacaktır.
Yükselen doğal beslenme, sağlıklı yaşam ve organik ürün trendleri, tam buğday, düşük kalorili, doğal ve katkısız unlu mamüllere olan talebi önemli ölçüde artırdı. Son yıllarda tam buğday, kepekli ve glütensiz unlu mamüllerin satışlarındaki artış, pazardaki bu sağlıklı yaşam trendinin önemli bir göstergesidir. Bu tür özel unlu mamullerin artan mevcudiyeti, pazar büyümesine daha da yardımcı olacaktır.
Avrupa, küresel unlu mamüller pazarında en büyük gelir payına sahiptir. Bir yandan, Batı Avrupa'nın gelişmiş pazarları, unlu mamuller söz konusu olduğunda olgunlaşmış ve doymuş durumdadır. Öte yandan, Doğu Avrupa'nın yükselen pazarları, özellikle uygun gıda ürünlerine olan yüksek talep nedeniyle bisküvi ve ekmek satışlarını yönlendiriyor.
Avrupa unlu mamüller pazarı, tedarik zinciri, ürün yelpazesi, dağıtım kanalları ve tüketici tercihleri açısından iyi yapılandırılmıştır. Kek, hamur işleri ve kurabiyeler gibi kategorilerde yenilikler ve yeni ürün geliştirmeleri giderek daha fazla gözlenmektedir. Avrupa'daki geleneksel kahvaltılık ürünleri, glütensiz, tam tahıllı, eski tahıllı ve katkısız ürünlerin yaygınlığı giderek artıyor. Bu tür ürünler, hazır ve besleyici pişmiş ürünlere yönelik artan talep nedeniyle daha yüksek satış potansiyeline sahiptir.
Ekmek, şimdiye kadar icat edilen en temel yiyeceklerden biridir ve tartışmasız en lezzetlilerindendir. Sadece üç temel bileşenle yapılabildiği için basittir, ancak yine de bir şekilde o kadar karmaşıktır ki neredeyse büyülü görünüyor. Ekmeğinize saygı gösterin ve boşa gitmesine izin vermeyin.