Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş: “Nudo, Erişler Gıda’nın perakende sektöründeki ilk taşıyıcı markası oldu ve daha ilk yılında yüzde 25 pazar payına ulaşarak hem pratik hem de sağlıklı bir yiyecek alternatifi olduğunu kanıtladı. NUDO’nun pratik ve lezzetli bir ürün olmasının yanı sıra, sağlığa zararlı herhangi bir madde içermemesinin de bu başarımızda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.”

Eriş Un markasıyla 50’den fazla ülkeye un ihracatı yapan ve Türkiye’nin un sektöründeki köklü ve lider firmalardan biri olan Erişler Gıda, yaklaşık 3,5 yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından Türkiye’nin ilk yerli noodle markası NUDO’yu tüketiciyle buluşturdu. Türk halkının damak tadına uygun şekilde geliştirilen ve hiçbir katkı maddesi içermeyen ilk yerli noodle ürünü NUDO aynı zamanda GİMDES’den alınan “Helal” sertifikasına ve Avrupa düzeyinde uluslararası tek örgüt olan Avrupa Vejetaryenler Birliği’nin “V-Label” sertifikasına da sahip.
NUDO’dan sonra Eriş Un’u da perakende sektörüyle tanıştıran Erişler Un, aynı zamanda 1 kg, 2 kg, 5 kg ve 10 kg’lık ambalajları ve baklavalık & böreklik un çeşitleriyle tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Dergimizin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Erişler Gıda Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş, Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden biri olarak NUDO’ya 20 milyon TL yatırım yaptıklarını belirtti ve şu sözleri ekledi: “NUDO için öncelikli hedefimiz Türkiye’de pazarın oluşmasını sağlamak ve bu kategoride lider olmak. Bu konuda hedeflediğimiz şekilde ilerlediğimizi söyleyebilirim. Nudo’nun bir vizyonu olarak, Türk usulü noodle’ı farklı ülkelerdeki bakir pazarlarla tanıştırmak ise uzun vadeli hedefimiz arasında olabilir.”
Erişler Gıda, yeni yatırımı NUDO ve gelecek hedefleri ile ilgili ayrıntıları firmanın Perakende Grubu Genel Müdürü Abdullah Eriş’ten alıyoruz.
Sayın Abdullah Eriş, herkes firmanızı zaten tanıyor, ancak biz yine de kısa bir hatırlatma yapalım. Öncelikle Erişler Gıda’yı biraz anlatır mısınız? Firmanızın kuruluş ve bugünlere geliş sürecini bizimle paylaşır mısınız?
Erişler Gıda’nın temelleri, 1920 yılında büyük dedemiz Ali Eriş tarafından Ordu’nun Fatsa ilçesinde tahıl ticaretiyle atıldı. 1950’li yıllarda dedemiz Ali Eriş, babasından edindiği ticaret tecrübesiyle fındık ihracatına başladı. Dedem Türkiye’nin ilk fındık ihracatçılarından biridir. O dönemde önemli bir başarı göstermiş ve bu sayede Eriş markası yurt dışında bilinen bir marka haline gelmiş.
1974 yılında ise ilk kez un değirmeni yatırımı gerçekleştirerek un imalatı sektörüne girdik. Küçük bir ticarethaneden yola çıkan firmamız, bugün un sektöründe Türkiye’ye liderlik eden, un üretiminde ilk üç firma arasında yer alan köklü ve başarılı bir firma haline geldi. Yıllar boyu kaliteden ve sağlıktan ödün vermeden üretim yapan Erişler Gıda, bugün Türkiye’nin birinci un ihracatçısı konumuna ulaştı. 2014 yılında “Eriş Un” markasıyla yaklaşık 50’den fazla ülkeye 230 bin ton un ihracatı yapan Erişler Gıda, ülkemizin un ihracatının yüzde 10‘unu tek başına gerçekleştiriyor. 100 milyon doları aşan ihracat rakamıyla ülke ekonomisi için her yıl artan oranda katma değer oluşturan grubumuz, Türkiye’nin en çok ihracat yapan ilk 250 firması arasındaki yerini her yıl daha üst basamaklara taşıyor.
2014 yılı ise ihracat devi firmamızın, kaliteli üretim tecrübesini perakende pazarına taşıdığı bir atılım yılı oldu. Profesyonel pazardaki 41 yıllık deneyimimizi perakende alanına taşıyarak “yüzde 100 yerli” ilk noodle markası Nudo’yu tüketiciyle buluşturduk. 3,5 yıllık Ar-Ge çalışmaları sonucunda piyasaya sunduğumuz Nudo, Erişler Gıda’nın perakende sektöründeki ilk taşıyıcı markası oldu ve daha ilk yılında yüzde 25 pazar payına ulaşarak hem pratik hem de sağlıklı bir yiyecek alternatifi olduğunu kanıtladı. Yine aynı yıl Eriş Un’u da perakende sektörüyle tanıştırdık. Eriş Un, pembe ve mor renkli ambalajları ve 1 kg, 2 kg, 5 kg ve 10 kg’lık farklı alternatifleriyle pazardaki yerini aldı.
Erişleri yıllarca un ve yem üretimiyle tanıdık. Ancak son 2-3 yıldır çok farklı ataklar gerçekleştirdiniz. Önce un üretiminde perakende sektörüne girdiniz, ardından da erişte üretimine adım atarak Türkiye’yi Nudo markasıyla tanıştırdınız. Bize perakende çalışmalarınızı ve tabii ki Nudo markasını anlatır mısınız?
2014 yılı, Türkiye’nin ihracat devi olarak büyük atılımlar gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. Geçtiğimiz yıl profesyonel pazardaki 41 yıllık deneyimimizi perakende alanına taşıyarak “yüzde 100 yerli” ilk noodle markası Nudo’yu tüketiciyle buluşturduk. 3.5 yıl süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda piyasaya sunulan Nudo, grubumuzun perakende sektöründeki ilk taşıyıcı markası oldu. Uzak Doğu mutfağının vazgeçilmez tadı noodle’ı Türk damak zevkine uygun hale getiren markamız, ilk yılında yüzde 25 pazar payına ulaşarak hem pratik hem de sağlıklı bir yiyecek alternatifi olduğunu kanıtladı. Sofra, poşet ve bardak çeşitleriyle sunulan Nudo, 7 binden fazla kişinin katıldığı bir tat araştırmasında gençler arasında yüzde 85’in üzerinde beğeni oranına ulaştı. Ürünlerimizin hiçbirinde MSG, katkı maddesi, renklendirici, koruyucu, tatlandırıcı ve yapay aroma yer almıyor. NUDO’nun pratik ve lezzetli bir ürün olmasının yanı sıra, sağlığa zararlı herhangi bir madde içermemesinin de bu başarımızda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Nudo’nun piyasaya sürdüğü tüm ürünlerde GİMDES’ten alınan Helal Sertifikası bulunuyor. Ürünler, soslarından paketlemesine kadar GİMDES’in ciddi kontrollerinden geçerek tüketiciyle sağlıklı ve hijyenik bir şekilde buluşuyor. Dünyanın ilk ve tek katkısız noodle’ını üreten firmamız, ailelerin, gençlerin, yaşlıların, kısaca 7’den 70’e herkesin güvenle tüketebileceği Nudo’yu Türk halkıyla buluşturmanın gururunu yaşıyor.
Nudo, aynı zamanda vejetaryenlerin da güvenle tüketebileceği bir içeriğe sahip. Bardak, poşet ve sofra çeşitleriyle sunulan Nudo ürünlerinin tamamında Avrupa düzeyinde uluslararası tek örgüt olan Avrupa Vejetaryenler Birliği’nin (European Vegetarian Union) “V-Label” sertifikası bulunuyor. V-Label sertifikası, sadece uluslararası akreditasyonu olan, yerel gıda kontrol laboratuvarlarının yılda iki kez habersiz denetimi ve ürün analizini kabul eden firmalara veriliyor. Nudo, bu denetimleri kabul ederek ürünlerinin içeriğine gösterdiği titizliği uluslararası bir gıda sertifikasıyla taçlandırmış oluyor.
Nudo bardak, sofra ve poşet çeşitleriyle farklı ihtiyaçlara cevap veriyor. Nudo, ofiste yemeğe çıkacak vakti olmayanlara, ders arasında karnı acıkan öğrencilere, trafik çilesi yüzünden eve yorgun gelen genç çiftlere, özetle günün her saatinde hızlı, pratik ama sağlıklı bir lezzet arayanlara hitap ediyor. Nudo’nun bardak ve poşet formu pratik hazırlanışıyla zamanı olmayanlar için 3 dakikada hızlı bir çözüm getiriyor. Sofra ürünü ise daha geniş ailelerin beslenme ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. İstediğiniz her çeşit çeşni, sos ve malzeme ile sınırsız farklılıkta lezzetlere imkan sağlıyor.
2014 yılında NUDO’dan sonra Eriş Un’u da perakende sektörüyle tanıştırdık. Böylece 50’den fazla ülkeye ihraç ettiğimiz yüksek kalite unları Türk tüketicisinin de beğenisine sunmuş olduk. Perakende un pazarında da en büyük markalardan biri olmayı hedefliyoruz. Eriş Un, 1 kg, 2 kg, 5 kg ve 10 kg’lık ambalajlarıyla tüketicilerin her ihtiyacına uygun ürün alternatifleriyle pazardaki yerini aldı. Türkiye’nin en zengin buğday karışımına sahip olan Eriş Un markamız, geçen yıl piyasaya sunduğu baklavalık & böreklik ve çok amaçlı unlarıyla kadınların mutfakta en büyük yardımcısı olmayı hedefliyor. Ülke genelinde dört üretim tesisi bulunan Eriş Un, orta vadeli planlarında ulusal ölçekte dağıtım yapan ilk üç marka içinde olmayı amaçlıyor. Eriş Un’la geleneksel beyaz ambalajlar yerine mor ve pembe ambalajlarla un pazarında da fark yarattık. Markamız çok yakında tam buğday unu başta olmak üzere farklı un çeşitlerini de piyasaya sunmayı planlıyor. Erişler Gıda ayrıca önümüzdeki günlerde de Premium un kategorisindeki Miluni ve soğuk sıkım yağ alanındaki ViaDoa markalarıyla da tüketicilere özel ve lezzetli alternatifler sunmaya hazırlanıyor.
Türkiye, standart kuru makarna tüketiminde dahi beklenen seviyeye ulaşamamışken, siz henüz çok yeni bir alan, hazır makarna-erişte alanına yatırım yaptınız. Böyle bir yatırımın şu an için Türkiye’de cesaret gerektirdiğini söyleyebilir miyiz? Böyle bir yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz?
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, makarna ve noodle birbirinden farklı ürünler. Her iki ürün hazırlanışlarının pratik olması açısından benzerlikler gösterse de lezzet açısından büyük farklılık gösteriyor. Bu nedenle farklı alanlarda yer aldığını düşünüyorum. Nudo’nun en önemli özelliği; 3 dakika gibi çok kısa bir sürede hazırlanması, herhangi bir katkı maddesi olmaması, doğal, sağlıklı, ucuz, doyurucu ve tabi ki lezzetli olması. Nudo’nun sade hali dışında, farklı tarifleri ile de geleneksel Türk mutfağında kendine yer bulacağını düşünüyorum.
Ürüne ‘noodle’ diye baktığımızda Türk damak zevkinden uzak gibi geliyor; oysaki Nudo özü itibarıyla bir kıvırcık erişte. Ülkemizde de erişte kültürü çok eskilere dayanıyor. Hâlâ kendi eriştelerini yapıp tüketen insanlarımız var. Bu noktada aslında erişteye yeni bir yorum getirdiğimizi söyleyebiliriz. Bununla birlikte Türkiye’de yeni bir alanın öncüsü de olmak istedik. Bu açıdan da noodle’ın çok doğru bir yatırım olduğunu düşünüyoruz. Özellikle kendi öncelikli üretim alanımız olan un sektörüyle de direkt ilişkisi olması da bizim açımızdan önem taşıyor.
Nudo için yaptığınız yatırımın kapasitesi ve içeriği hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Bu yatırım için, özellikle de ürün geliştirmek için çok ciddi bir ar-ge çalışması yaptığınızı biliyoruz. Bize tüm bunları anlatır mısınız?
Nudo için ilk yıl yatırım tutarımız yaklaşık 20 milyon TL oldu. Buna üretim, pazarlama, dağıtımla ilgili giderler dahil. Tabii ki bu noktada Erişler Gıda’nın gücü son derece önemliydi. Geçmiş tecrübemiz sayesinde maliyetlerimizi minimumda tutarak en doğru ve en etkili yatırımı yapmayı başardık.
Halkımızın alışık olduğu erişte lezzetine en yakın tadı yakalayabilmek ama diğer taraftan da noodle tadından da uzaklaşmamak adına Ar-Ge bölümümüz uzun ve detaylı bir çalışma yaptı. Ar-Ge bölümümüzde yer alan alanında uzman gıda mühendisleri ve kimya mühendislerimiz, Nudo’yu piyasaya sunmadan önce tüm dünyadaki önemli noodle üreticilerinin tesislerini gezdi ve piyasadaki noodle’ları inceledi. Türk damak zevkine en uygun noodle’u bulmak için çalışmalarını yürüttü. Bu çalışmalar sonucunda Nudo tamamen doğal bir içerikle üretildi. İçerisinde herhangi bir katkı maddesi, MSG, renklendirici, koruyucu, tatlandırıcı ve yapay aroma kesinlikle bulunmuyor. Bu açıdan herkesin güvenle tüketebileceği bir ürün ürettiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz. Ayrıca GİMDES’ten ürünlerimiz için Helal Sertifikası aldık. GİMDES, NUDO markalı ürünlerimizi sosundan paketlemesine kadar tamamen GİMDES’in ciddi kontrollerinden geçirerek tüketicilerle buluşturuyoruz. Bunun yanı sıra Nudo, vejetaryenlerin da güvenle tüketebileceği bir içeriğe sahip. Bardak, poşet ve sofra çeşitleriyle sunulan Nudo ürünlerinin tamamında Avrupa düzeyinde uluslararası tek örgüt olan Avrupa Vejetaryenler Birliği’nin “V-Label” sertifikası bulunuyor. V-Label sertifikası, sadece uluslararası akreditasyonu olan, yerel gıda kontrol laboratuvarlarının yılda iki kez habersiz denetimi ve ürün analizini kabul eden firmalara veriliyor. Nudo, bu denetimleri kabul ederek ürünlerinin içeriğine gösterdiği titizliği uluslararası bir gıda sertifikasıyla taçlandırmış oluyor.
Nudo markası altında piyasaya sunduğunuz ürünler-çeşitler nelerden oluşuyor? Nudo markasını piyasaya tanıttığınızdan bu yana, satış ve bilinirlilik anlamında ne kadar mesafe kaydettiniz? Tüketicilerin Nudo ürünlerine olan ilgisi nasıl?
Nudo, 2014 yılında bardak, sofra ve poşet olmak üzere, farklı ihtiyaçlara cevap veren üç çeşitle pazara girdi. Bardak ve poşet ürünleriyle öncelikle üniversite öğrencileri ve genç profesyonelleri hedeflerken, aynı zamanda elverişsiz koşullarda açlık hissini gidermek isteyen herkese hitap ediyoruz. Nudo bardak ve poşette körili, domatesli, soğanlı ve sebzeli kıvırcık erişte çeşitleri bulunuyor. Nudo Bardak, içine sıcak su eklenip 3 dakika beklendikten sonra yemek için hazır hale geliyor. Doyurucu ve lezzetli Nudo Bardak, bulaşık derdine de son veriyor. Bardağın içinden çıkan kendi çatalıyla Nudo’yu bulunduğunuz her ortamda yemeniz mümkün. Nudo’nun poşet formu, tüketicinin domatesli, soğanlı, körili ve sebzeli çeşitleriyle aynı lezzete daha ekonomik bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Nudo’nun sofra ürünü ise geniş ailelerin besin ihtiyacını karşılıyor. Nudo Sofra sadece un, su ve tuzdan oluşan sağlıklı bir eriştedir. İstediğiniz her çeşit çeşni, sos ve malzemeyle sınırsız farklılıkta lezzetlere imkan sağlıyor. Kaynar su konulmuş tencerede 3 dakikada pişen Nudo Sofra, hızlı, pratik ve doyurucu bir lezzet alternatifi sunuyor. Nudo Sofra’yı her gün farklı bir ek malzemeyle yepyeni bir lezzete dönüştürmek elinizde... Sebze, tavuk, et ya da deniz ürünleriyle Nudo Sofra’yı harmanlayabilir, içine istediğiniz sosu katabilirsiniz. Sofra ürünümüz şu anda 200 gramlık paketleriyle piyasada yer alıyor. Çok yakında gramajı daha fazla olan ambalajlarımızla da piyasada olacağız.
Tüketicilerin noodle’a ilgisi konusunda pazara girmeden önce birçok araştırma yaptırdık. Ayrıca pazara girdikten 1 yıl sonra da, 6 şehirde 7 binden fazla kişiyle tat – panel araştırma çalışmaları yaptık. Bu araştırmalarda ürünlerimizin çeşitlerine göre farklılık göstermekle birlikte beğeni oranı yüzde 85’in üzerinde çıktı. Nudo’yu ayda dört ve üzeri adette tüketirim diyen kişi sayısı ise yüzde 60 oldu. Bu yüzden ürünümüze güvenimiz tam. NUDO, sofra ürün grubuyla ev hanımlarının, poşet ve bardak ürünleriyle de öğrenciler ve çalışanlar başta olmak üzere tüm Türk halkının beğenisini kazandı.
Nudo’nun yurtdışı pazarlamasıyla ilgili bir çalışmanız var mı? Yoksa bu ürün grubu sadece Türkiye pazarında mı yer alacak, bu konudaki hedefleriniz neler?
Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden ve ilk 250 ihracatçı firması arasında yer alan Erişler Gıda olarak, Nudo’ya önemli bir yatırım yaptık. NUDO için öncelikli hedefimiz Türkiye’de pazarın oluşmasını sağlamak ve bu kategoride lider olmak. Bu konuda hedeflediğimiz şekilde ilerlediğimizi söyleyebilirim.
Türkiye’de kıvırcık erişte olarak tabir edilen Noodle pazarının istediğimiz noktaya gelmesinden sonra, Nudo’nun bir vizyonu olarak Türk usulü Noodle’ı farklı ülkelerdeki bakir pazarlarla tanıştırmak uzun vadeli hedefimiz arasında olabilir. Fakat şu an tüm dikkatimizi Türkiye pazarına verdiğimizi söyleyebilirim.
Noodle ile başlayan makarnaya yönelik yatırımlarınız devam edecek mi? Yakın zamanda Erişler’den yeni, sürpriz ataklar bekleyebilir miyiz?
Yukarıda da belirttiğim gibi makarna ve Noodle birbirinden farklı ürünler. Her iki ürün hazırlanışlarının pratik olması açısından benzerlikler gösterse de lezzet açısından büyük farklılık gösteriyor. Bu nedenle farklı alanlarda yer aldığını düşünüyorum. Noodle ile ilgili birçok farklı ürün çeşidi ile pazara girdik. Tüm bu ürünlerimizin yanı sıra, gelen yoğun talepler üzerine Sofra ürünümüzün 200 olan gramajını daha artırarak çok yakında yeni bir Sofra ürünü ile tüketicilerimizin karşısında olacağız.
Erişler Gıda ayrıca, önümüzdeki dönemde de Premium un kategorisindeki Miluni ve yeni piyasaya çıkacak olan soğuk sıkım yağ alanındaki ViaDoa markalarıyla da tüketicilere özel ve lezzetli alternatifler sunmaya hazırlanıyor.
Son olarak Erişler Gıda’nın gelecek hedeflerini öğrenebilir miyiz?
Un sektörü, çiftçisiyle, fırıncısıyla, yarattığı istihdamı ve tüketicisiyle birlikte milyonlarca kişinin hayatını doğrudan etkilemektedir. Ülkemiz buğday üretiminde önemli bir ülke, önemli noktalardan biri buğdayı işlemek için gerekli yatırımları yapmak… Şu anda Türkiye’de yaklaşık 700 un fabrikası aktif olarak çalışıyor. Bu fabrikaların fiili üretimi yaklaşık 12 milyon ton. Ancak sektörümüzde çok fazla atıl kapasite var. Dünyada kapasite kullanım oranı yüzde 65’lerdeyken Türkiye’de bu oran yüzde 45’lerde...
Bu açıdan öncelikle ülke kaynaklarını heba etmemek adına atıl kapasiteye çözüm bulmak gerekiyor. Bu noktada konsolide olup kapasite kullanım oranını artırmak sektörümüz açısından son derece önemli. Şu anda ihracatta işler son derece yolunda gidiyor. Kapasitemizi artırırsak eş zamanlı ihracatımızı da daha üst sıralara taşıyacağımızı düşünüyoruz. Tabii ki burada önemli olan bir diğer nokta ise miktarla birlikte ürün kalitesini ve çeşitliliğini de artırmak. Böylece birim satış ve ihracat fiyatını daha üst noktalara taşımak ve sağlıklı aynı zamanda katma değeri yüksek ürünlerin üretimini mümkün kılmak söz konusu olabilecektir.
Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden Erişler Gıda olarak, un alanında profesyonel pazardaki 41 yıllık tecrübemizi perakendeye taşıdık. Bu kapsamda, Eriş Un markalı çok amaçlı buğday unu ve baklavalık - böreklik buğday ununu perakende pazarına sunduk.
Eriş Un için geleneksel beyaz renkli ambalajlar yerine mor ve pembe renkli ambalajlar tercih ettik. Renkli ambalajlarımız un pazarında fark oluşturduk. Un sektöründe 2015 yılında ulusal ölçekte dağıtım yapan ilk 3 marka içinde olmayı hedefliyoruz. İlk olarak çok amaçlı buğday unu ve baklavalık - böreklik buğday un ile perakende alanında olacağız. Çok yakında tam buğday unu başta olmak üzere farklı un çeşitlerimizi de piyasaya sunmayı planlıyoruz.
Perakende sektörüne yeni giriş yaptığımız NUDO markasını yurt dışında üretiyoruz. Üretimimiz şu anda Endonezya’da; ancak buradaki üretici firmanın sadece makinelerini kullandığımızı söyleyebiliriz. Kendi Ar-Ge mühendislerimiz işin başında. Kendi formülümüzle Eriş Un kullanılarak NUDO üretiliyor. Üretici firma bile şu anda formülü bilmiyor. Uygun koşulları ve zamanı tespit ettiğimizde üretimimizi Türkiye’ye taşıyacağız. Bunun için gerekli ön çalışmaları tamamladık. Bir yıl içinde üretimimizi Türkiye’ye taşıyabilecek noktadayız.