Bahlsen’in yeni “Keks’n Cream” ürünü, dolgun çift bisküvi katmanlarıyla lezzet dolu bir deneyim sunuyor. Bu hassas ürünün güvenlik, hızlı ve çekici bir şekilde paketlenmesi için, on metrekareden daha küçük bir alana 24 adet tut-yerleştir robotunun konulması gerekiyordu. Bunun yanında, sistem için bir yapı destek direğine de ihtiyaç vardı. Gerhard Schubert tarafından özel olarak tasarlanmış bir TLM makinesi ile bu zorluklar aşılırken, dar bir alanda esnek paketleme seçenekleri ve yüksek performans sunuldu.
Tereyağlı bisküvi üreten 130 yıllık bir aile şirketi olan Bahlsen, fırınlama ve paketleme konularında sorunsuz süreçler peşinde. Şirketin “Keks’n Cream” adlı yeni ürünü için de bu durum geçerli. Bu köklü firma, aralarında çikolata olan çift bisküvi katmanlarıyla lezzet dolu bir deneyim sunuyor. “Keks’n Cream Milk” adlı üründe ise siyah çikolata ve süt kreması kullanılıyor. Her iki ürün de Polonya’nın Krakow şehri yakınlarındaki Skawina tesisinde imal ediliyor ve paketleniyor. İçleri doldurulan çift bisküviler, kilitl, mahfaza içie paketlenmiş bir tepsiye dikey olarak yerleştiriliyor. Bu sayede, ambalaj açıldıktan sonra bile taze ve gevrek kalması mümkün oluyor. Küçük lezzet anları için bisküviler tek tek paketlenerek de satılıyor. Bu tesisin ürünleri daha çok Almanya pazarına gönderiliyor. Bahlsen, yüksek talebi karşılamak için Skawina tesisine yeni bir TLM hattı kurmak için yatırım yaptı.
Özel planlama, kompakt proje
Bisküvi fabrikasının, üstten doldurmalı paketleme makineleri pazarının lider şirketi Gerhard Schubert’ten talep ettiği proje başlangıçta standart bir çözüm gibi görünüyordu. Ancak yeni ürünlerin paketleneceği alan, başka zorluklar çıkarıyordu. Ambalaj hattının önünde bir bina destek direği yer alıyordu. Bu yüzden de özel olarak adapte edilmiş, kompakt ve yüksek performansa sahip bir sisteme ihtiyaç vardı. Satış Hesabı Yöneticisi Michael Voelskow, “Bu direği kaldırmak mümkün olmadığı için, biraz daha geniş bir sistem elde etmek adına direği de buraya entegre ettik. Bizim için ileride farklı boyutlardaki tepsileri kullanmamızı da sağlayacak bir sisteme sahip olmak özellikle önemliydi. Bunun yanında, bakım ve yedek parça maliyetlerinin de düşük olması sağlanmalıydı.” ifadelerini kullanıyor.
Schubert’in bu ihtiyaçlar için geliştirdiği konsept, fabrika yöneticilerini etkiledi ve 2018 yılında sistemin tasarımı ve kurulumu için bir anlaşma imzalandı. Schubert’teki uzmanlar, tesisin içindeki şartlara en uygun hattı geliştirdi ve son derece kompakt boyutlara sahip olmasıyla ilgi çekti. Aşınmayı ve bakım ihtiyacını azaltmak adına, yeni paketleme hattında üretim hızı normalden biraz daha az olacak şekilde tasarlandı. Bununla birlikte, robotların performans limitine ulaşmadan üretimin artırılması mümkün. Voelskow, “Geleceği öngören bu planlamadan Bahlsen kesinlikle fayda sağlayacak.” şeklinde konuşuyor.
Çok dar bir alanda 24 robot
Paketleme hattının sonunda, plastik tepsiler besleme haznesinden alınıyor ve makineye her iki yandan gönderiliyor. Bu şekilde, tepsilere yapılacak yerleştirmenin hattın her iki yanında gerçekleştirilmesi sağlanıyor. Dört TLM gövdesinde toplam 24 adet tut-yerleştir robotu çalışıyor. Çiftler halinde yerleştirilen bu robotlar, bisküvileri tuttuktan sonra ters istikamete geçerek onları tepsilere yerleştiriliyor. Dolgu yapıldıktan sonra, tepsiler 90 derece döndürülerek, tutma hattından ambalaj makinesine uzunlamasına gönderilmesi sağlanıyor. TLM sisteminin bir tarafında, tekli istif bandı da mevcut. Böylece tek bir tuşa basılarak, bisküvilerin bu gruplama bandında plastik tepsiler olmadan da paketlenmesi mümkün. Bunu yapmak için sistemi durdurmaya da gerek yok. Ürünlerin tek başlarına çıkarılması ve tepsilere yerleştirilmesi işlemleri paralel olarak sürdürülebiliyor. Yani makinenin sağ ve sol taraflarında, bu farklı işlemleri aynı anda gerçekleştirmeyi tercih edebilirsiniz. Eğer daha fazla ürünün tekli olarak konveyör bandında hareket etmesini isterseniz, bu işlem için kullanılabilecek robot sayısı ileride on ikiye kadar yükseltilecek. Ancak şimdilik, 24 tut-yerleştir robotunun en fazla üç adedi bu işi yapabiliyor.
Kalite kontrolü için 3 boyutlu tarayıcı
Seçme hattında bulunan üç boyutlu tarayıcılar, kırılmış bisküvileri tespit edebiliyor ve sadece yekpare bisküvileri seçiyor ve paketlemeye gönderiyor. Bunun yanında, içlerine çikolata dolgusu hiç girmemiş ya da belirlenen miktar girmemiş olan bisküviler veya Leibniz yazısı üzerlerinde net olarak görünmeyenler de reddediliyor.

Böylece, yalnızca kusursuz ürünlerin ambalajlanması sağlanmış oluyor. TLM sistemi fabrikaya Ocak 2019’da teslim edildi ve Şubat ayı itibariyle de üretim hattına dahil edildi. Bu projeden sorumlu olan Bahlsen yatırım yöneticisi Richard Tomczyk, “Nisan ayında makinenin ulaştığı performansı ancak Aralık 2019’da bekliyorduk.” diyor. Voelskow ise “Bu başarı, aynı zamanda mükemmel bir işbirliğinin sonucu.” diye ekliyor.