BLOG

“Kamu yatırımlarında yerli firmalara öncelik verilmeli”

01 Haziran 20219 dk okuma

“Devlet yatırımlarında, yetkililer hepimizin vergilerinden oluşan devlet kaynaklarını kullanırken önceliği yerli firmalara vermeli ve bu kural her sektörde geçerli olmalı. Bu sayede devletimiz de yerli yatırımlarıyla, özel sektör yatırımcılara da örnek olmuş olur. Tabii, bizim de kendimizi büyük ölçekli yatırımcılara daha iyi anlatmamız ve tanıtmamız gerekiyor.”

Nevin Toprak Bölge Direktörü Sarmaşık Makina

Türkiye fırıncılık teknolojileri sektörünün duayen isimlerinden rahmetli Osman Toprak’ın küçük bir dükkanda kurarak geniş vizyonuyla yurt içinde ve yurt dışında büyük başarılara imza atan dev bir markaya dönüşen Sarmaşık Makina, Türk markasının dünyaya açılan kapısı olmaya devam ediyor.

Tam otomatik ve yarı otomatik fırın sistemleri alanında global bir marka olarak dünyada adını duyurmayı başaran Sarmaşık Makina’nın ikinci kuşak yöneticisi Sayın Nevin Toprak bu sayıda konuğumuz oldu. Sarmaşık Makina olarak un depolamadan ekmek paketlemeye kadar bir tesisin anahtar teslim çözümünü ve danışmanlığını, 50 yıla yaklaşan tecrübeleriyle hizmet verdiklerini ifade eden Toprak, Covid-19 sebebiyle endüstriyel fırın ürünlerine talebin her geçen gün arttığını belirtiyor.

Endüstriyel fırıncılık alanına son dönemde ilgi olduğunu ifade eden Toprak, bu alanda yatırım yapmak isteyen belediyeler veya özel sektörün ilk olarak ihtiyaç ve taleplerini doğru tespit etmesi gerektiğini belirterek, “İhtiyaç ve talepler doğrultusunda Sarmaşık Grup olarak çok çeşitli çözümler sunmaktayız” diyor. Nevin Toprak ile Covid-19’un sektöre etkisini, Sarmaşık Makina’nın müşterilerine sunduğu çözüm önerilerini ve fırıncılık sektöründeki trendleri konuştuk.

Sayın Nevin Toprak Hanım, yarım asra yakın bir geçmişi olan Sarmaşık Makinenin çalışmaları hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Öncelikle BBM Dergisine teşekkür etmek istiyorum. Sektörümüzün sesi olarak, güncel ve değerli bilgi ve haberleri bizlerle paylaşarak sizler de bu sektörün gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunuyorsunuz.

1974 yılında yola çıkan firmamız, bugün Sarmaşık Grup olarak dünyanın dört bir yanına Türk markasını tanıtmaktadır. Covid-19 salgınıyla birlikte hızla bir dönüşüm içerisinde olan global ekonomi ve yaşam biçimine, firmamız da hızla uyum sağlamak için gerekli çalışmalar başlattı. Hızlı iletişim, hızlı servis ve hızlı dönüşümün zorunlu olduğu bu süreçte biz de bünyemizde buna uygun düzenlemeler yapmaktayız. Ayrıca müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarımıza yön vermeye devam ederken, müşterilerimizin yaşadıkları sorunları tespit ve analiz eden, ihtiyaç ve talepler doğrultusunda çözümler üreterek müşteri memnuniyeti ilkesi ile bugün artık bir makine üreticisinden öte artık müşterilerimizin çözüm ortağı olmuş durumdayız.

Türkiye’de endüstriyel fırıncılık alanında anahtar teslim projeler yapan ilk firmalardan birisiniz. Bu alandaki çalışmalarınızı anlatır mısınız? Endüstriyel fırıncılık için anahtar teslim projeler yaparken bu projelerin sürdürülebilir büyümeye uygun olmasına özen gösteriyoruz. Gerek yoğun Ar-Ge çalışmalarımız, gerekse yüksek kalite anlayışımızın birleşimi ile Türkiye’nin en güçlü ve dayanıklı fırın makinalarını yapmak için çalışıyoruz. En önemli yatırımlarımızı bilgiye ve nitelikli iş gücüne yapmaktayız.

Covid-19 pandemisiyle dünyada olduğu gibi ülkemizde de endüstriyel fırınların ürettiği ürünlere ilginin arttığını biliyoruz. Yapılan araştırmalara göre Avrupa’da ambalajlı ve paketli ürünlerin satışının yüzde 50’ye yakın arttığı belirtiliyor. Bunların size yansıması nasıl oldu? Covid-19 salgını hala geçmiş değil. Tahminimce bu salgın ve etkilerinin tam olarak geçmesi birkaç yıl daha sürecek. Aşı bu süreci kısaltabilse de artık daha farklı bir dünya düzeninde yaşamaktayız. İnsanların birbirinden kaçındığı, mesafeli ve tedbirli bir yaşam biçimi sürdürmekteyiz. Pandemi ile ambalajlı ürünlere olan talep artışı beraberinde ekmeklerin de pakette satılmasına, paketlenen ürünlerde çeşitliliğe, ufak gramajlı ürünlerdeki talebin artmasına sebep oldu. Aynı zamanda artık insanlar sağlıklı yaşam biçimini daha çok tercih etmekte. Covid-19 ile birlikte sağlıklı ortamlarda yaşam isteği ile birlikte sağlıklı gıda tüketimine olan ilgi de arttı. Elbette bu yansımalar sektörümüze de yansıdı. Yaklaşık yarım asırlık tecrübeye sahip firmamız, ilk günden bugüne sağlıklı ekmek üretimi için çözümler üretmektedir. Sunduğumuz projelerde müşterilerimize sadece ekmekçilik teknolojileri sunmuyor, üretim süreçlerini uluslararası normlara uygun ve sağlıklı ürünler üretmek için gerekli hale getiriyoruz.

Pandemiden sonra belediyelerin halk etmek tesisleri yatırımları hızlandı. Kimi üretim kapasitelerini arttırırken kimi belediyeler de yeni tesisler kuruyor. Bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Firmamıza da gerek yarı otomatik gerekse de tam otomatik Belediye ekmek üretim tesisleri ile alakalı talepler gelmektedir. Genelde standart somun ekmek odaklı gelen bu taleplere ilişkin projelerimizi sunarken tesislerin ileride kendi ekşi mayasını üretebilen ve ürünlerinde tüketebilen; yuvarlak ve baton şeklinde farklı çeşitleri küçük ve büyük gramajlarda üretebilen; donuk zincir içerisinde yerini alabilecek bir altyapıda olması gerektiğini müşterilerimize hem anlatıyor hem de projelerini bu yönde şekillendiriyoruz.

Yeni ekmek tesisi kuracak bir belediye sizi hangi özelliklerinizden dolayı tercih etsin? Sarmaşık Makina olarak un depolamadan ekmek paketlemeye kadar bir tesisin anahtar teslim çözümünü ve danışmanlığını veriyoruz. Bugüne kadar kurmuş olduğumuz ve proje başarısını kanıtlamış referanslarımız, satış sonrası destek kabiliyetimiz ve elbette tesisin hedeflerine uygun en güncel teknolojiyi sunan projelerimiz temel tercih sebepleridir.

ÜRETİM SÜREÇLERİNİ GENİŞLETİYORUZ

Covid-19 sürecinde endüstriyel fırınların önemi daha çok arttı. Siz bu alanda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sarmaşık Makina olarak uzun yıllardır el değmeden ekmek üreten tesisler yapıyoruz. Bizler halihazırda yaptığımız bu projeleri ekşi maya üretim otomasyonu ve donuk üretim süreçleri ile genişleten çalışmalara odaklanmış durumdayız.

Özellikle belediyeler açısından baktığımızda birçoğunun unlu mamul üretiminde kullandığı teknoloji eskidi diyebiliriz. Kapasite artırımı veya teknolojilerini yenileme anlamında ne tür destekler veriyorsunuz? Endüstriyel belediye ekmek üretim tesisleri, mevcut hatlarında önemli değişiklikler yapamamaktadır. Kurulu olan hatların uzunlukları maalesef daha kompakt ve efektif projelerin adaptasyonunu da engellemektedir. Bu sebepten ancak yeni üretim hatları kurulumunda proje çalışmalarımız ve yönlendirmelerimizle belediyelerimize destek olabiliyoruz.

TÜRK MALINI DÜNYAYA TANITIYORUZ

Bugüne kadar yurt için piyasada büyük ölçekli yatırımlar için daha çok yabancı firma ürünleri tercih edilmiş. Ama siz yurt dışında çok güzel ve büyük işlere imza atıyorsunuz. Sizce yabancı firma merakı neden kaynaklıyor? Avrupa’da ve Amerika’da sanayi devrimi 18. yy’in sonu 19. yy’in başlarında başlarken; Türkiye’de sanayi devrimi Cumhuriyet’le birlikte başlamış ve Türk sanayinde büyüme hızı 1980’lerde hızla artmıştır. Ancak ülkemizde “Avrupa malı daha iyidir” algısı bir türlü değişmemiştir. Bu algı sırf yurt içinde değil, yurt dışında da karşımıza çıkıyor. Alıcıların kafasında bir skala var. Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan, Türk ve Çin skalasına göre insanların kafasında bir ürün ve fiyat algısı oluşmuş durumda. Biz bugün yurt dışında hem bu algıya karşı mücadele veriyor, hem de Türk malını dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz.

Bu süreçte çok sayıda başarılı projelere imza attık. Her şeyden önce biz “güven” satıyoruz. Müşterilerimiz bizimle yola çıkmadan önce bize güveniyor; biz de müşterilerimizin başarısını görene kadar onları bu yolda yalnız bırakmıyoruz.

Bence yurt içindeki büyük ölçekli yatırımların arkasında “Yabancı marka sorunsuz çalışır” mantığı var. Halbuki sistemi çalıştıracak nitelikli eleman yoksa, üretiminiz için iyi reçete ve kaliteli hammaddeniz yoksa, güçlü bir yönetim ve kontrol mekanizmanız yoksa, ne alırsanız alın istenilen başarılı sonuca ulaşmak mümkün olmayacaktır.

“Devlet yatırımlarında, yetkililer hepimizin vergilerinden oluşan devlet kaynaklarını kullanırken önceliği yerli firmalara vermeli ve bu kural her sektörde geçerli olmalı. Bu sayede devletimiz de yerli yatırımlarıyla, özel sektör yatırımcılara da örnek olmuş olur. Tabii, bizim de kendimizi büyük ölçekli yatırımcılara daha iyi anlatmamız ve tanıtmamız gerekiyor.”

ÇOK ÇEŞİTLİ ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ

Gözlemlediğimiz kadarıyla son dönemde sektörle ilgisi olmayan birçok kişi bu alana yatırım yapıyor. Endüstriyel fırıncılık alanında yatarım yapacaklar için ne tür çözümleriniz var? Ülkemizde fırıncılık babadan oğula geçen bir meslek iken artık yatırımcı çeken bir sektör halini alması çok güzel bir gelişme. Sektörle ilgisi olsun olmasın artık endüstriyel fırıncılık alanında yatırım yapmak isteyen herkesin ilk olarak ihtiyaç ve taleplerini doğru tespit etmiş olması lazım. Bu ihtiyaç ve talepler doğrultusunda Sarmaşık Grup olarak çok çeşitli çözümler sunmaktayız. Tost ekmeği, hamburger, sandviç, top kek gibi tepsi veya kalıpta pişen ürünler için tam otomatik veya yarı otomatik endüstriyel sistemler üretmekteyiz. Türk ekmeği, brocin, baget, ciabatta, ekşi mayalı ekmekler gibi tabanda pişen ekmekler için de ayrıca tam otomatik veya yarı otomatik çözümlerimiz bulunmaktadır. Ayrıca endüstriyel fırıncılıkta donuk ürün imalatı için de müşteri ihtiyaç ve taleplerine özel projeler geliştirip sunmaktayız.

[caption id="attachment_6236" align="alignright" width="285"] Türkiye fırıncılık teknolojileri sektörünün duayen isimlerinden rahmetli Osman Toprak (sol başta), sektörle ilgili düzenlenen fuarlarda yer almaya önem veriyordu. [/caption]

Butik ve endüstriyel fırıncılıktaki değişim nasıl, hangi fırıncılık türü ön plana çıkıyor? Büyük şehirlerdeki fırıncılar gerek çeşit ekmek kültürünün artması gerekse de işgücü problemlerinden dolayı butik çözümlere yönelme gayretindedir. Gerek yurtiçi gerekse de yurtdışı tarafından yapılan büyük yatırımlar küçük ve orta ölçekli fırınların pazarlarını iyice daraltmaktadır. Bu işletmeler, tezgah satışı kuvvetli ve çeşit ekmekleri sunabildikleri noktalarda butikleşmektedirler. Endüstriyel tesisler sağlıklı ve uzun ömürlü ekmekleri üreten altyapıda hatları tercih ederken, butik fırınları da kendileri için bir pişirme ve satış noktası olarak zaman içerisinde dönüştürüyorlar.

Fırın-Cafe tarzı yatırımlar hızla artıyor. Bu alandaki faaliyetleriniz nasıl? Bu tip işletmeler ya kendilerine ait büyük merkezi bir imalattan ya aynı çatı altında ufak bir üretim yerinden ya da Endüstriyel bir üreticiden aldıkları donuk ürünleri pişirerek ya da doğrudan sunarak müşterilerine hizmet vermektedirler. Sarmaşık Makina olarak küçük bir üretim yerinin tüm ihtiyaçlarından endüstriyel yarı yada tam otomatik hatların anahtar teslim projelerine kadar çözümlerimizi müşterilerimize sunuyoruz.

TİCARETİN DAVRANIŞ BİÇİMİ DEĞİŞTİ

Son iki yıldır sektöre yönelik fuarlar düzenlenmiyor. Fırıncılık teknolojileri alanında yaptığınız değişim ve gelişimden firmaları nasıl haberdar ediyorsunuz? Covid-19 nedeniyle iptal edilen fuarların yerine son iki yıldır müşterilerimizle dijital platformlarda buluşmaktayız. Yaşam biçimimiz değiştiği gibi ticaretin de davranış biçimi değişmiş durumda. Hala geleneksel fuarların etkisine inanan biri olarak değişen müşteri davranışlarına göre biz de gerek dijital pazarlama gerekse telefon ve eposta pazarlama yöntemleri ile müşterilerimizle iletişim kuruyoruz.

Siz Sarmaşık Makinanın Orta Doğu, Afrika ve Asya Bölge Direktörüsünüz. Bu pazarlara yönelik işleriniz nasıl? Daha çok hangi ürünlerle bu pazarda etkinsiniz? Sorumluluklarımız aldığımız kadar aslında. Şu anda sorumluluklarım artık bölge direktörlüğün de ötesinde. Aslına bakarsanız nerede yapılması gerektiğini düşündüğüm bir iş varsa yapmaya çalışan bir yapıya sahibim. Bazen zorlasa da durum bu. Bahsini ettiğiniz pazarların her biri birbirinden farklı pazarlar. Batı Afrika’da Fransa etkisiyle baget ve bu türevde ekmekler tüketirken, Doğu Afrika daha ziyade İngiliz etkisiyle kalıpta pişen tost ekmekleri tüketmekte. Asya’da geleneksel ekmekleri capati, nan, pharata’dan sonra tost ekmeği tüketilmekte. Orta Doğu’da tüm bu tür ekmekler tüketildiği gibi en basta Arap ekmeği tercih edilmekte. Şuan genel olarak bu bölgelerde roll, hamburger ve sandviç ekmelerine olan talepte artış görülmektedir.

Firmamız tost ekmeği, roll, hamburger, sandviç, baget, artizan ekmekler, ekşi mayalı ekmeklerin üretimi yansıra kek, top kek, kruvasan üretimi için gelen her türlü talebe anahtar teslim çözümler üretebilmektedir.

Rahmetli Babanız Osman Toprak beyefendinin sektörde bıraktığı izleri devam ettirmek ve onun yolunda gitmek nasıl bir his bize anlatabilir misiniz? Bu konuda söyleyecek çok şey var. En başta biz çok önemli bir aile büyüğümüzü kaybettik. Kısaca kendisinin yeri hiçbir zaman dolmayacak. Bize her zaman çalışkanlığı, iş ahlakı, disiplini; en önemlisi hem çalışanlarına hem de müşterilerine verdiği değer ve sevgisi ile örnek olmuştu. Şimdi bize düşen görev O’nun felsefesini yaşatarak, kendisinden devraldığımız bu bayrağı layığı ile taşımaktır. Babamızın ayak izlerini takip ederken, size BBM dergisine ve değerli okurlarına teşekkür ederiz.

Dosya Kategorisindeki Yazılar